Evimiz iki yarma tahtadan yapılı koca bir kapı ile akşamları gün batımında kapanır; sabahın gün doğumunda açılırdı.
Acıların sevinçleri aştığı güneşin şavkımıza vurduğu kuşluk vaktinde süt sağımın da evin ön bahçesi koyun kuzu sesleri ile şenlenirdı.
Hüzün ayında tarihlerin 15,16 Haziran'a çağrıda olduğu günün getirdiği saatlerden evimizin önünde Şen şemal geçici bir ayrılık yaşanırdı yayla yolunda iki aylığına gidilirdı.
Abduşların boyunluk bağına birer göz boncuğu asılırdı kırılgan yanlarına asılı olan kağnının gıcırdayan mazısının üst aksamına bir el arap sabunu sürülürdü"ho babam"hesapta olmayan rakımın, on kilometresine yayla yolu tutulurdu..
Kağnının arkasına asılan yoğurt cıngılının içine el kremi el sabunu toz deterjan gaz lambası fitili kibrit kutuları bolca aspirin kesme şeker bir diğerine çay, bulgur pirinç v.s iki aylık erzak la uğurlanırdı" katarda kağnılar" yayla yoluna..
Yaylada, yayla çocuklarının merbötlükten kalan zamanların da, çimenlerin üzerinde oyun oynamak ve erken yatıp erkenden kalkmaktı.
Sabah kahvaltımızın ilk tadımlığı ekşi kaymağı tandır ekmeğine sürüp yemek le ardında yayla yemliği çiçek açmış olanını toplayıp çisseli haliyle yıkamadan yemektı.
Yaylada en çok sevdiğim şey akşam üzeri mal ağılı dediğimiz hayvanların gece yatağında kalacak olan çobanların" hüzünlü, yanık sesleriyle ağıt yakıp, KAVAL çalmalarıydı...
Başkada her hangi bir sosyal sorumluluğumuz yoktu..
Yayla hayatı çocuklar için çok daha güzel gün geçirme geniş oyun alanları ile donatılıydı
Ama kadınlar için mesleki bir çileydı..
Tezek yapmak yağ peynir yapmak yoğurt kurutmak en zor işleriydı neiseki annem yoğurt kurutmaktan kurtulmuştu, çünkü bamam bize yedirmiyordu hijyenik olmadığı için..
Şimdi o günlerin özlemiyle yanıp tutuşsakta nafile..
Kalın sağlıkla sevgiyle