1900 yıllarından sonra Osmanlı yıkılırken Anadolu ve Trakya’da Kurulan kısa ömürlü TÜRK Devletleri

1-ERZİNCAN SOVYET CUMHURİYETİ 1916- 1921

2-IGDIR  MİLLİ CUMHURİYETİ ( 4 NİSAN  1917-12 Kasım 1920

3- KARS CUMHURİYETİ  (17 OCAK 1918 -12.NİSAN 1918)

 İZMİR’DE RUM DEVLETİ

A-İONYA DEVLETİ  (30 Temmuz 1922- 9 Eylül 1922 41 gün yaşadı )

  B-BATI TRAKYA TÜRK CUMHURİYETİ (31 Ağustos 1913-  30 EKİM 1913)

   C-HATAY CUMHURİYETİ  ( 2 EYLÜL 1938- 29 HAZİRAN 1939 )

(ELVİYE-İ SELÂSE, Osmanlı döneminde BATUM, KARS VE ARDAHAN livalarının (sancak) ortak adıydı. “Üç Liva” (elviye livanın çoğuludur) anlamına gelir. Bu tabirin, özellikle 1878'den itibaren kullanıldığı söylenebilir.

ELVİYE-İ SELÂSE Osmanlı döneminde: Kars, Ardahan ve Batum sancaklarından oluşan bölgeye verilen isimdir.

Bu bölge 1877–1878 Türk-Rus Savaşı sonrası savaş tazminatı olarak Osmanlı yönetiminden çıkarak 40 yıl boyunca Rus işgali altında kalmıştır. Bu bölge 3 Mart 1918 tarihinde Türkiye ve Sovyet Rusya arasında yapılan BREST-LİTOVSK ANTLAŞMASI ile tekrar anavatana katılacaktır. Elviye-i Selase Milli Mücadele yıllarında çizilen Misak-ı Milli sınırları içerisinde görülmektedir. Ancak Sovyet-Rusya özellikle Batum’u ilk fırsatta yeniden elde etmek isteyecektir. Batum TBMM Hükümeti ve Sovyet Rusya arasındaki barış görüşmelerinde önemli bir yer tutmuştur.

16 MART 1921 MOSKOVA ANTLAŞMASIYLA =  KARS, ARDAHAN Türkiye’de bırakılmak üzere Batum Sovyet-Rusya bırakılmak durumunda kalınmıştır. Bu çalışmada Milli Mücadele yıllarında Elviye-i Selase’nin durumu ve Batum’un elden çıkışı incelenmiştir.

fff-12

ERZİNCAN SOVYET CUMHURİYETİ..!

Dünyada kurulan ilk sosyalist devletlerden biri Türkiye topraklarında kurulan ERZİNCAN SOVYET CUMHURİYETİYDİ

Yıl 1914 Kafkas cephesinde Enver Paşa Rusları durdurmak çok çaba sarf ediyordu ancak başarılı olamadı Osmanlı yenilerek İç Anadolu’ya doğru çekildi. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu’nun büyük bölümü Çarlık Rusyası’nın hakimiyetine girmişti. Erzincan kadar işgal eden Ruslar Munzur dağları sınır olmuştu. Ruslar 400 bin, Osmanlı 40 bin asker den oluşuyordu. Osmanlıda yiyecek ve mühimmat çok azdı. Ruslarda ise böyle sorun yoktu.

Rus Devrimi, 1917 yılında Rusya'da yaşanan ve Çarlık yönetiminin yıkılıp yerine Sovyetler Birliği'nin kurulmasıyla sonuçlanan devrimlerin genel adı. Şubat 1917'de (Gregoryen takviminde Mart) yaşanan ilk devrimde Çarlık yönetimine son verilmiş ve siyasi egemenlik Geçici Hükûmet'e bırakılmıştır. Aynı yılın Ekim ayında gerçekleşen ikinci devrim ise Geçici Hükûmet'i ortadan kaldırmış, demokratik seçimleri iptal etmiş ve bir Bolşevik (komünist) hükûmeti kurmuştur.

Bolşeviklerin yerellerde Sovyet meclislerini kurması aslında Türkiye yakın tarihine çok yakın bir noktada duruyor. Bolşevikler Çarlık Rusya’sının bulunduğu hemen her yerde yönetimi ele geçirmeye çalışıyordu ve bu bölgelerden biri de Erzincan’dı.

Ancak sözü geçen 'Erzincan' bugünkü Erzincan il sınırlarından daha geniş bir bölgeyi kapsamakta. Erzincan olarak ifade edilen bölge aslında Bayburt, Dersim, Erzurum, Sivas’ın da önemlice bir kısmını içeren bugünkü Erzincan’dan daha geniş bir bölgeydi. Toplanan Şura’ya Erzincan, Erzurum, Bayburt ve Dersim bölgelerinden delegeler katıldı, Bölgede nüfus oranına göre en kısa zaman içinde Erzincan, Bayburt, Dersim bölgelerini kapsayacak 25 (Ermeni kaynaklari 75 temsilci olduğunu söyler) halk temsilcisinin hemen belirlemesi çalışmalarına başlandı. Kısa süre içinde radikal reformlar yapıldı. Sovyetler, kendi istihbarat, ordu ve polis teşkilatını kurdu. Maliye ve toprak kanunları çıkarıldı, topraksız köylülere toprak dağıtıldı. Hükümet binalarına kızıl bayrak çekildi. Ermeni, Türk ve Kürt delegelerin ortak girişimiyle kurulan bu Sovyet’in tarihi aslında Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’nda Kafkaslarda Çarlık Rusya’sıyla karşı karşıya gelmesine dayanıyor. Osmanlı’nın savaşta aldığı ağır yenilgi sonrası Erzincan da dahil olmak üzere pek çok bölge Çarlık Rusya’sının kontrolüne geçti. Çar II. Nikolay Kafkas cephesinde zafer kazanmıştı kazanmasına ama ordusunun verdiği ağır kayıplar, kıtlık ve disiplinsizlik, Bolşeviklerin fabrikaların yanı sıra ordu içinde de örgütlenmesini kolaylaştırdı. Kafkaslar’da da durum farklı değildi. Bölgedeki Rus ordusu emirlere eskisi gibi itaat etmiyor ve gün geçtikçe daha fazla kişi 'fikren' Bolşeviklere katılıyordu.

KIŞLIK SARAY BASILINCA... Bolşevikler’in St. Petersburg’daki Kışlık Saray’ı basıp Ekim Devrimi’ni gerçekleştirmesiyle birlikte Rus ordusunda bulunan Bolşevikler de Çar yanlısı subayları tutuklayarak ordunun yönetimini pek çok bölgede ele geçirdi. Dersim’de bulunan Rus ordusu da 'KIZIL MUHAFIZLAR' olarak yeniden şekillendi. Bolşevikler, 'Osmanlı’dan alınan toprakları en geç üç ay içinde terk edeceklerini ancak terk ettikleri bölgeleri yerellerin oluşturacağı yönetimlere devredeceğini' açıkladı. Bu 'devir şartı' Osmanlı tarafından ‘kağıt üzerinde’ olarak değerlendirilip küçümsense de Kızıl Muhafızlar bölgede ciddi örgütlenme çalışmaları yaptı.

Kızıl Muhafızları’n bölgedeki yöneticisi olan ERMENİ ARŞAK CEMALYAN, bölgedeki Türk, Ermeni ve Kürt halkların ‘temsilcileriyle’ bir toplantı düzenledi. Ermeniler adına MURADOV, Kürtler adına ALİŞER VE ALİŞAN beyler, Türkler adına ise ERZİNCAN MÜFTÜSÜNÜN katıldığı toplantının ardından ERZİNCAN SOVYETİ  DEVLETİ KURULDU

. 'Sovyet', 1918 yılında Osmanlı ordusu bölgeye geldikten sonra dağılmaya başlasa da kısa süre içinde tarım alanında topraksız köylülere toprak verilmesi, vergilerin Sovyetler Birliği'ne aktarılması gibi radikal reformlar yapıldı. 3000 kişilik ordu ve 500 kişilik polis teşkilatı kuruldu. Devlet kurumları oluşturuldu vergiler Osmanlıya değil Sovyetlere verildi.  Artık bölgeden Rus ordusu çekilebilerdi ancak sıkıntı vardı Rusların elinde çok silah vardı özellikle 200 bin tüfek ve cepheler kimi verilecekti Bunlar Erzincan Şurasına bırakıldı. Osmanlı buna itiraz etti.  Çünkü şuranın başında bir Ermeni vardı ilerde bu cumhuriyetin Ermenistan’la birleşmesinden korkuluyordu.

Onun için Sovyetlerden yardım istenildi. Ancak Ermenistan da Menşeviklerin desteklediği düzene hakim olup Bolşeviklerle çarpışıyorlardı. Gerekli yardımlar gelmedi  

MERKEZ DERSİM'E TAŞINIYOR

Erzincan Sovyeti'nin kurulmasının hemen ardından Osmanlı’nın yerel güçleri kullanarak bölgeyi geri alma çalışmaları başlamıştı. Ancak bölgeye 'vurucu darbe' KIZIL MUHAFIZLAR'IN çekilmesinden sonra geldi. Türk delegeler çok geçmeden 'Osmanlı’ya bağlılıklarını' açıkladı. Sovyet’in yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kalmasıyla birlikte merkez Erzincan’dan Dersim’e taşındı. Erzincan’a kıyasla çok daha küçük olan bu merkeze taşınma kararında Türk delegelerin Osmanlı ordusunu davet etmesi etkili olmuştu. Çünkü Sovyet’in kontrolünün ERMENİ MURADOV PAŞA’YA geçmesinden Türk delegeler rahatsızdı. Hatta Muradov Paşa’nın kente girişi sırasında Türk delegelerin karşılamaya gelmediği de öne sürülmekte.

'SON KALE' YEŞİLYAZI

'Sovyet’in güvenliği' gerekçesiyle yeni merkez Dersim’in Ovacık ilçesinde bulunan Yeşilyazı'ya (Zeranige) taşındı. Ancak burada devam ettirilen Sovyet yönetimi, Erzincan merkezli olandan çok daha küçük bir etkiyle var olabildi. Erzincan’dan dönen Dersim delegelerine birkaç Ermeni delege eşlik etse de ilk baştaki yapı, yerini var olma mücadelesi veren, dışardan gelen baskılara dayanmaya çalışan bir topluluğa dönüştü. Sovyetin son kalesi olan Yeşilyazı yönetimi, toprak kayıplarının artmasıyla birlikte 1921 yılında kendini feshetti.

Her ne kadar kısa ve bölgenin imkanları ölçüsünde inşa edilmiş bir deneyim olsa da Erzincan Sovyeti, Türkiye’de sosyalizmin yolculuğu adına dikkat çekici ve önemli bir duraktı... 'Erzincan Sovyeti'ni özel kılan en büyük nokta çok erken bir dönemde, henüz sosyalizm rüzgarları büyük şehirlere ulaşmadan önce kırsal bir bölgede yaşanmış olması. Elbette 'Kızıl Muhafızlar'ın etkisini göz ardı etmek mümkün değil ancak Erzincan’ı terk ettiklerine bölgede Sovyet’e sahip çıkmaya çalışanlar olması da ilgi çekici bir tarihsel not...