Bayramlar beklide gerçekte eşit olmayan ve normal koşullarda hiç eşit olmayacak olanların eşitmiş gibi gösterildiği özel günlerdir. Bayramlık ağız, bayramlık yüz, bayramlık giysi…bunların hepsi de bir süreksizliği işaret eder. Yani yardım, hoşgörü ve sabır o güne özgüdür. Bu özgülük aynı zamanda bir emniyet supabı görevi görür. Sürekliliği sağlamak için küçük ödünleri göze almak gibi…Hani derler ya; “Kaz gelen yerden tavuk esirgememek(!)…

Aynı türden olan varlıklar arasındaki farklılıklar, doğal dağılımın adaletsizliğini kanıtlamak açısından ayrıca bir kanıta gerek duyurmamaktadır.  Adaletsiz bir dağılımın, bir yaratıcının tasarrufu olabileceğine inanmakta zorlanabilirim. Varlıklar arasındaki uçurumlar (tür içi) en aymazları bile şok edecek düzeyde çarpabilir.Hiç kuşkusuz bu bir algı sorunu olarak değerlendirilebilir.

Bayramlar sürekliliğin güvencesi olarak var olmaya ve değişimlere direnmeğe devam ederken en büyük desteği toplumun mağdurlarından alır. Başka bir biçimde ifade edersek; maddi varlıkları olmayanların sahip oldukları şey manevi varlıklardır. Gerçek yaşamda ödünler maddi varlıklardan verilir. Çünkü manevi varlıklara sahip olanların ondan ödün vermek gibi bir hak ve yetkileri yoktur. Bunun için maddi varlıklardaki ödün esnekliği daha yüksektir. Manevi varlıklarda ise; ya hiç yok, ya da çok düşüktür. Daha doğrusu, görev gibi algılanan şeyi yapmamak gibi tavır alma söz konusu olabilir.

Değişime direnç, mevcut durumun sürmesini istemek ve fiilen onu güvenceye almaktır. Değişimin engellenmesi veya yavaşlatılması olası gelişmeleri doğmadan boğmaktır. Bunu biraz daha somutlarsak; emekçiler lehine olabilecek değişikliklerin engellenmesi, çarpıtılması veya yavaşlatılması anlamına gelir.

İnançlar toplumsallaştırıldığında, ideoloji olmaktan kurtulamazlar. Her ideoloji bir sınıfsal duruş, istem ve beklentiler toplamından oluşur. Türkçe Sözlük ideolojiyi şöyle tanımlıyor:  ideoloji    Fr. idéologie 

a. (l ince okunur) Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü:

 Güncel Türkçe Sözlük 


ideoloji    Fr.idéologie 

Siyasi veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukukî, bilimsel, felsefî, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü:


ideoloji   İng. ideology 

1. Terimin yaratıcısı Destutt de Tracy'ye göre ideoloji, "ideler bilimi" dir, ideleri (geniş anlamıyle bilinç olaylarını), idelerin niteliklerini, yasalarını, gösterdikleri anlamlarla bağlantılarını ve kökenlerini inceler. 2. (Küçültücü anlamda) Gerçekliği olmayan, soyut düşüncelere dayanan kuram. 3. Kendine özgü verilere dayanarak geliştiğini sanan, gerçekte ise toplumsal ve ekonomik olayların dile gelişi olan, ancak bunun bilincinde olmayan, hiç değilse bu toplumsal olayların kendisini belirlediğini hesaba katmayan kuramsal düşünce. Bu anlam özellikle Marksçılarda çok kullanılır; onların diliyle, bir çağın, bir toplumun düşünceler (ideler) dünyası, bilinç yapısı toplumsal-ekonomik ilişkilerin ürünüdür, idelerle ilgili üstyapısıdır.(BTS/Felsefe Terimler Sözlüğü 1975)


ideoloji   İng. ideology 

Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü.(BSTS/İktisat Terimler Sözlüğü 2004)

İdeoloji tanımını ayrıntılı olarak vermemin nedeni, anlamı bilinmeden uluorta kullanılan bir sözcük olmasındandır. Hatta bu sözcük çoğunlukla suçlama ve hakaret amacıyla kullanılmaktadır. Bayramların tabulaştırılarak kutsanması, yeni bayramların olmasını engelleme girişimidir. İdeoloji ise, tanım olarak bir sınıfsal duruşu belirler. Tüm bunlara karşın bayram özünde bir hoşnutluktur. Hiç kuşkusuz hoşnutluk bireyden başlar ve toplumu kavrar. Yeni bayramlar, yepyeni yaşamlara ve mutluluklara kapıları aralayabilir diye düşünüyorum.

Her ne kadar içinde bulunduğumuz koşullar; işsizlik, yoksulluk, pahalılık ve aşırı ayrıştırmalar birlikteliği ve güveni dinamitliyor ise de her kes kendi koşullarının gerektirdiği bir bayram kutlaması yapacaktır. Oysa bizim beklediğimiz, kimsesizlerin kimsesi olmak iddi asında olan cumhuriyetin çağdaş ve demokratik niteliklerinin yaşama geçirilmesi idi(!) Bu nitelikler yok edilirken bayramın sınırları, ayrıcalıklı azınlıklara kadar daralmıştır. Her şeye karşın, saygıdeğer okurlarımın ve tüm Didim halkının bayramını kutluyorum…