Geç­miş­te­ki An­ka­ra Garı Kat­li­amı ve Suruç Sal­dı­rı­sı ha­tır­la­tı­la­rak barış ta­lep­le­rin­den asla vaz­ge­çil­me­ye­ce­ği be­lir­ti
Gazze’deki savaş suç­la­rı, si­vil­le­re yö­ne­lik sal­dı­rı­lar, açlık ve su­suz­lu­ğun silah ola­rak kul­la­nıl­ma­sı kı­nan­dı.
İsrail’e yap­tı­rım uy­gu­la­mak­tan ka­çı­nan dev­let­le­rin bu suça ortak ol­duk­la­rı ifade edil­di.
“Vah­şet kar­şı­sın­da sus­mak, vah­şe­te ortak ol­mak­tır” de­ni­le­rek sahte barış çağ­rı­la­rı­nın ta­rih­te mah­kûm edi­le­ce­ği vur­gu­lan­dı.

Si­vil­le­re yö­ne­lik sal­dı­rı­la­rın dur­du­rul­ma­sı,
İnsani yar­dım­la­rın en­gel­siz ulaş­ma­sı,
Ye­rin­den edi­len­le­re hak­la­rı­nın ta­nın­ma­sı,
Fi­lis­tin hal­kı­nın öz­gür­lü­ğü­nün gü­ven­ce al­tı­na alın­ma­sı,
Savaş suç­lu­la­rı­nın ba­ğım­sız mah­ke­me­ler­de yar­gı­lan­ma­sı.
Son ola­rak, tüm halk­la­rın eşit ve özgür ol­du­ğu, ba­rı­şın müm­kün ve inşa edi­le­bi­lir ol­du­ğu me­sa­jı ve­ril­di.

3-233

AYDIN’DA SU ÜRÜN­LERİ DENETİMLERİ ARA­LIK­SIZ SÜ­RÜ­YOR
AYDIN’DA SU ÜRÜN­LERİ DENETİMLERİ ARA­LIK­SIZ SÜ­RÜ­YOR
İçeriği Görüntüle

Didim Der­ne­ği'nin basın açıklaması

Sev­gi­li Di­dim­li­ler,
Bugün, Didim Der­ne­ği’nin ön­cü­lü­ğün­de ve Didim Be­le­di­ye­si iş­bir­li­ğiy­le dü­zen­le­nen 30. Didim Barış Şen­li­ği kap­sa­mın­da bir ara­da­yız. Hep bir­lik­te barış için el ele ve­ri­yor, “Yurt­ta sulh, ci­han­da sulh” çağ­rı­sı­nı bü­yü­tü­yor, se­si­mi­zi ba­rış­tan yana yük­sel­ti­yo­ruz.
1 Eylül Dünya Barış Günü ve­si­le­siy­le, in­san­lık aile­si­nin barış ko­nu­sun­da­ki ortak so­rum­lu­lu­ğu­nu bir kez daha ha­tır­lat­mak is­ti­yo­ruz. En de­ğer­li ve güzel yaşam yolu, başta Ege’nin iki ya­ka­sın­da­ki halk­lar olmak üzere, tüm dünya halk­la­rıy­la barış ve da­ya­nış­ma için­de ol­mak­tan geç­mek­te­dir.
Ne yazık ki yakın geç­miş­te ya­şa­dı­ğı­mız An­ka­ra Garı Kat­li­amı ve Suruç Sal­dı­rı­sı gibi Barış’a yö­ne­lik sal­dı­rı­la­rın acısı hâlâ yü­rek­le­ri­miz­de taze. Barış de­ni­zi ol­ma­sı ge­re­ken Ege’nin se­ma­la­rın­da hâlâ savaş uçak­la­rı it da­la­şı yap­mak­ta; mil­li­yet­çi söy­lem­ler­le halk­lar ara­sın­da düş­man­lık kö­rük­len­me­ye ça­lı­şıl­mak­ta­dır.
Ancak tüm bu ka­ran­lı­ğa rağ­men, halk­lar barış ve de­mok­ra­si ta­lep­le­rin­den asla vaz­geç­me­di, vaz­geç­me­yecek. Çünkü bi­li­yo­ruz ki:
Barış, en güzel tür­kü­dür. Barış, sev­gi­nin di­li­dir. Savaş ise yal­nız­ca yıkım ge­ti­rir.
Bugün dün­ya­nın dört bir ya­nın­da süren sa­vaş­lar ve ça­tış­ma­lar, ba­rı­şın ne denli uzak bir hedef ha­li­ne gel­di­ği­ni biz­le­re acı bi­çim­de gös­ter­mek­te­dir. Rus­ya-Uk­ray­na sa­va­şı devam eder­ken, Fi­lis­tin halkı Gazze’de işgal, sal­dı­rı ve soy­kı­rım teh­di­diy­le karşı kar­şı­ya. Göz­le­ri­mi­zin önün­de bir hal­kın yok edil­me­ye ça­lı­şıl­dı­ğı açık­tır.
Gazze’de si­vil­ler, si­lah­la­rın yanı sıra açlık ve su­suz­luk ne­de­niy­le ya­şa­mı­nı yi­tir­mek­te; ha­yat­ta ka­lan­lar zorla göçe tabi tu­tul­mak­ta­dır. Bu durum, ulus­la­ra­ra­sı hu­ku­ka göre açık bir savaş su­çu­dur.
Dünya halk­la­rı ve ka­mu­oyu da­ya­nış­ma çağ­rı­sı ya­par­ken, bazı dev­let­le­rin ve si­ya­si ak­tör­le­rin İsrail’e yap­tı­rım uy­gu­la­mak­tan ka­çı­na­rak bu suça ortak ol­du­ğu­nu üzü­le­rek göz­lem­li­yo­ruz. Gazze’de ilaç, temiz su ve gıda ek­sik­li­ği en ağır si­lah­lar ola­rak kul­la­nıl­mak­ta; yar­dım kuy­ru­ğun­da­ki si­vil­ler, gö­nül­lü­ler ve sağ­lık ça­lı­şan­la­rı dahi hedef alın­mak­ta­dır.
Bu kat­li­ama ses­siz ka­lan­lar bil­me­li­dir ki:
Vah­şet kar­şı­sın­da sus­mak, vah­şe­te ortak ol­mak­tır.
Sahte barış çağ­rı­la­rın­da bu­lu­nan­la­rın iki­yüz­lü­lü­ğü ise er ya da geç ta­ri­hin önün­de mah­kûm edi­le­cek­tir.
Sev­gi­li Di­dim­li­ler,
Dini, dili, rengi, cin­si­ye­ti ne olur­sa olsun tüm halk­la­rın eşit ve özgür ol­du­ğu­nu dün­ya­ya bir­lik­te gös­ter­me­li­yiz. Ba­rı­şı sa­vun­mak, in­san­lı­ğı­mı­zı sa­vun­mak­tır.
Bu ne­den­le çağ­rı­mız net­tir:
• Si­vil­le­re yö­ne­lik tüm sal­dı­rı­lar der­hal dur­du­rul­ma­lı­dır.
• İnsani yar­dım, savaş mağ­dur­la­rı­na hiç­bir engel ol­ma­dan ulaş­tı­rıl­ma­lı­dır. Temiz su, gıda, ilaç ve ba­rın­ma birer lütuf değil, temel insan hak­kı­dır.
• Ye­rin­den edi­len­le­re ve mül­te­ci­le­re, ulus­la­ra­ra­sı hukuk çer­çe­ve­sin­de tüm hak­la­rı ta­nın­ma­lı­dır.
• Fi­lis­tin hal­kı­nın öz­gür­lü­ğü ve ulus­la­rın kendi ka­de­ri­ni tayin hakkı gü­ven­ce al­tı­na alın­ma­lı­dır.
• Savaş suç­la­rı iş­le­yen­ler, ba­ğım­sız mah­ke­me­ler­de ada­let önün­de hesap ver­me­li­dir.
Ba­rı­şı inşa etmek, in­san­lı­ğın en soylu ey­le­mi­dir.
Bu ne­den­le tüm dev­let­le­ri, ulus­la­ra­ra­sı ku­ru­luş­la­rı, si­ya­si par­ti­le­ri, sivil top­lum ör­güt­le­ri­ni ve bi­rey­le­ri barış için so­rum­lu­luk al­ma­ya ça­ğı­rı­yo­ruz. Türk, Kürt, Arap, Rum, Müs­lü­man, Ya­hu­di, Hris­ti­yan, Alevi, Sünni — kim olur­sak ola­lım, barış için­de bir arada ya­şa­mak müm­kün­dür.
Unut­ma­ya­lım: Barış müm­kün­dür — ve ba­rı­şı hep bir­lik­te inşa ede­ce­ğiz!

DİDİM DER­NEĞİ YÖNETİM KU­RU­LU

HABER : ERGUN KORKMAZ