Didim’de ka­dın­la­rın yerel yö­ne­ti­me ka­tı­lı­mın­da önem­li bir adım atı­lı­yor: Kadın Mec­li­si ku­ru­lu­yor. Yıl­lar­dır ara sıra tar­tı­şı­lan, bazen gün­de­me gelip sonra rafa kal­dı­rı­lan, “belki bir gün” de­ni­len o yapı artık tüzel ki­şi­lik ka­za­nı­yor.

Didim Kent Kon­se­yi bün­ye­sin­de oluş­tu­ru­la­cak Kadın Mec­li­si için baş­vu­ru­lar baş­la­dı ve son tarih 16 Ha­zi­ran 2025. Kuş­ku­suz bu ge­liş­me, yal­nız­ca bir yö­net­sel karar değil; bir dü­şün­ce de­ği­şi­mi­nin gös­ter­ge­si ola­bi­lir ki eğer ger­çek­ten be­nim­se­nir­se, özüm­se­nir­se yerel de­mok­ra­si yol­cu­lu­ğun­da ba­şa­rı­lı bir adım atıl­mış olur.

Şimdi her­ke­sin sor­ma­sı ge­re­ken soru şudur:
Kadın Mec­li­si ku­ru­lu­yor ama nasıl bir Kadın Mec­li­si?

Ka­dın­lar bu­ra­da süs ola­rak vit­ri­ne mi ko­nu­la­cak, yoksa ken­tin plan­la­rın­da ka­dın­la­rın sesi mi yan­kı­la­na­cak?
Didim gibi hızla bü­yü­yen, nü­fu­su artan, so­run­la­rı çe­şit­le­nen bir kent­te, ka­dın­la­rın “se­yir­ci” değil “aktör” ol­ma­sı artık yal­nız­ca gös­ter­me­lik bir seçim değil, bir zo­run­lu­luk­tur. Kadın Mec­li­si bu an­lam­da büyük bir ola­nak su­nu­yor. Ama yal­nız­ca ku­rul­ma­sıy­la değil; nasıl iş­le­ye­ce­ğiy­le de önem ka­za­na­cak­tır.

Kadın Mec­li­si Neden Ge­rek­li?
Didim’de ka­dın­lar uzun sü­re­dir bir­çok alan­da gö­rün­mez bir emek­le var­lık gös­te­ri­yor:

Ev içi bakım yü­kü­nü çe­ki­yor,

Tu­rizm­de se­zon­luk iş­ler­de "bazen" si­gor­ta­sız ça­lı­şı­yor,

Ula­şım­da "bazen" gü­ven­lik so­run­la­rı ya­şı­yor,

Kent­te ye­ter­li kreş, sı­ğın­ma evi, kadın sağ­lı­ğı mer­ke­zi bu­lun­mu­yor.

Bu so­run­la­rın çö­zü­mün­de “kadın gözü” ol­ma­dan atı­lan her adım ye­ter­siz ka­lı­yor. İşte bu ne­den­le Kadın Mec­li­si yal­nız­ca ka­dın­lar için değil, ken­tin tümü için bir ka­za­nım­dır. Çünkü bir ken­tin ya­rı­sı­nı oluş­tu­ran ka­dın­lar, karar alma sü­reç­le­ri­nin dı­şın­da kal­dı­ğın­da, o kent yarım kalır.

Nasıl Bir Kadın Mec­li­si Ol­ma­lı?
Didim’de ku­ru­la­cak Kadın Mec­li­si, şu özel­lik­le­ri ta­şı­ma­lı:

Gös­ter­me­lik değil et­ki­li bir yapı ol­ma­lı. Ka­dın­la­rın yal­nız­ca ad­la­rı­nın var­lı­ğıy­la değil, ey­lem­le yer al­dı­ğı bir plat­form ku­rul­ma­lı.

Çe­şit­li kadın grup­la­rı­nı kap­sa­ma­lı: Emek­çi ka­dın­lar, genç­ler, emek­li­ler, en­gel­li bi­rey­ler, göç­men ka­dın­lar… Hep­si­nin sesi du­yul­ma­lı.

Kent Kon­se­yi’nin po­li­ti­ka­la­rı­nı et­ki­le­yecek güçte, et­ki­de ol­ma­lı. Kadın Mec­li­si'nin öne­ri­le­ri, bütçe ve st­ra­te­jik plan­lar üze­ri­ne söy­le­di­ği söz­ler din­len­me­li.

Be­le­di­yey­le yatay iliş­ki kur­ma­lı. Bağlı değil, eşit dü­zey­de di­ya­log kuran bir yapı ol­ma­lı.

En önem­li­si: Sü­rek­li­lik için­de iş­le­til­me­li. Mev­sim­lik ya da se­çim­lik bir yapı ol­ma­ma­lı.


Kuş­ku­suz kadın Mec­li­si oluş­tur­mak için ya­pı­lan çağrı yal­nız­ca bir resmi du­yu­ru değil; ta­ri­hi bir ola­nak­tır.
Ka­dın­la­rın ya­şa­dı­ğı so­run­la­rı ko­nuş­mak­la ye­tin­me­yip, çö­zü­mün bir par­ça­sı olmak is­te­yen her­kes, bu mec­li­se adım at­ma­lı­dır. Kent plan­la­rın­da kadın yoksa, akşam sa­at­le­rin­de so­kak­ta gü­ven­lik yoksa, is­tih­dam­da/işe al­ma­da ada­let yoksa, söz de yok­tur. Ne yazık ki ka­dı­nın sö­zü­nün ol­ma­dı­ğı yerde, de­mok­ra­si sus­kun kalır.
Didim’de Kadın Mec­li­si ku­ru­lu­yor. Ama ger­çek­te önem­li olan; mec­li­sin ku­rul­ma­sı değil, ya­şa­tıl­ma­sı, do­la­yı­sıy­la ka­dın­la­rın söz­le­ri­nin kent­te du­yul­ma­sı­dır.
Kolay gel­sin di­ye­lim...