Vatandaş, Denizimizi, Çevremizi kirletenler ve Sahilleri işgal edenleri şikayet edecek kamu kurumu arıyor.
Didim’in dünyaca ünlü Altınkum Plajı’nda yaşanan çevre katliamı her geçen gün vahim bir hâl alıyor. Turkuaz mavisiyle, altın sarısı kumsalıyla binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu eşsiz koyda artık sadece güneşlenmek değil, pislikle ve sinekle savaşmak gerekiyor.
Kuralsızlık, ne yazık ki artık Didim’de olağan hale geldi. Yasa ve yasağa aldırmadan, keyfince hareket eden kişi ve işletmeler sahillerde adeta cirit atıyor. Kimi zaman denize foseptik boşaltıldığı iddiaları, kimi zaman plajlara gelişi güzel yerleştirilen dubalar ya da özel alan işgalleri gündeme geliyor. Ancak çözüm noktasında somut bir adım gören yok.
Her yıl olduğu gibi, bu yılda her gün başka bir koydan gelen şikayet, ihbar ve görüntüler, Didim’in kıyılarında oynanan büyük bir çevre suçunu gözler önüne seriyor. Bazı sorumsuz tekne sahipleri, kanuna ve çevrelerine meydan okuyarak denize sintine ve foseptik suyunu boşaltıyor. Yani kısacası; insan atığını doğrudan insanlara bulaştırıyorlar!
Bu iki fotoğrafın olumsuzlukları ile ilgilenecek Kamu kurumun adını bilen var mı?
Yaz sezonu tüm hareketliliğiyle Didim’de başladı, ancak sahillerimiz her zamankinden daha sahipsiz ve denetimsiz bir halde sezona girmiş durumda. Denetimsizlik, sorumluluk eksikliği ve kurumsal ilgisizlik, kentimizin en değerli hazinesi olan sahillerimizi tehdit eder hale geldi.
Vatandaşlar ne yapacağını şaşırmış halde. Duyarlı yurttaşlar, gördükleri olumsuzlukları belediyeye bildirdiklerinde, genellikle "Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda" ya da "bizim yetki alanımızda değil" şeklinde cevaplar alıyor. Yetki karmaşası, hizmet eksikliğini gizleyemez.
Didim Belediyesi her şeye yetişemeyebilir, ama en azından vatandaşın hangi kuruma başvurması gerektiğini açıkça yönlendirebilmelidir. Bu kadarını vatandaş hak ediyor.
Sorunların üstü örtülerek değil, şeffaflıkla, yönlendirme ile ve iş birliğiyle çözülebilir. Yetkililerden beklentimiz; topu birbirine atmadan, Didim’in doğasını, denizini, turizmini koruyacak adımları gecikmeden atmalarıdır.
Çünkü Didim, sahipsiz değil; sahip çıkan duyarlı insanlarla dolu. Artık kurumların da bu sorumluluğu hissetme zamanı geldi de geçiyor!