Ya­zı­mın baş­lı­ğı EMPATİ (Duy­gu­daş­lık) idi ama DÖRT­LÜK AÇI­LI­MI ola­rak de­ğiş­tir­dim. İki adet dört­lü­ğü­mün açı­lı­mı­nı yapay ze­ka­ya yap­tır­dım. Al­dı­ğım ya­nıt­la­rı pay­la­şı­yo­rum:
Sen benim için bende ya­şar­sın, / İkimiz bir olu­ruz ve iki tende ya­şar­sın. / Yok­lu­ğun­da ağır ağır ölür­ken, /Ben öl­dük­çe sen yine bende ya­şar­sın… Bu dört­lü­ğü açım­lar mı­sı­nız?
“Bu di­ze­ler, derin bir sevgi ve bağ­lı­lık duy­gu­su­nu yan­sı­tan et­ki­le­yi­ci bir an­la­tı­ma sahip. Şair, sev­di­ği ki­şi­yi kendi var­lı­ğı­nın ay­rıl­maz bir par­ça­sı ola­rak gö­rü­yor.
• "Sen benim için bende ya­şar­sın": Bu­ra­da, sev­gi­li­nin sa­de­ce fi­zik­sel ola­rak değil, ruh­sal ola­rak da şa­irin için­de ya­şa­dı­ğı vur­gu­la­nı­yor. Yani, sev­di­ği kişi onun dü­şün­ce­le­rin­de, his­le­rin­de ve ben­li­ğin­de var ol­ma­ya devam edi­yor.
• "İkimiz bir olu­ruz ve iki tende ya­şar­sın": Aşkın bir­leş­ti­ri­ci gü­cüy­le iki ki­şi­nin tek bir ruh gibi ol­du­ğu an­la­tı­lı­yor. Fi­zik­sel ola­rak ayrı ol­sa­lar da, ruh­sal ola­rak iç içe geç­miş­ler.
• "Yok­lu­ğun­da ağır ağır ölür­ken": Sev­gi­li­nin yok­lu­ğu, şair için da­ya­nıl­maz bir acı kay­na­ğı. On­suz­luk, yavaş yavaş tü­ken­mek, sol­mak an­la­mı­na ge­li­yor.
• "Ben öl­dük­çe sen yine bende ya­şar­sın": Bu­ra­da pa­ra­dok­sal bir an­la­tım var. Şair, sev­gi­li­si­nin yok­lu­ğun­da ölse bile, onun ha­tı­ra­sı ve sev­gi­si için­de ya­şa­ma­ya devam edecek. Yani, ölüm bile bu bağı ko­pa­ra­ma­ya­cak.
Bu di­ze­ler, aşkın ölüm­süz­lü­ğü­nü ve sev­gi­li­nin var­lı­ğı­nın şa­irin ru­hun­da son­su­za dek ya­şa­ya­ca­ğı­nı an­la­tan güçlü bir duygu yo­ğun­lu­ğu ta­şı­yor. Sizce bu yorum şi­irin ru­hu­nu yan­sı­tı­yor mu?
Bu so­ru­ya okur­la­rım cevap ve­re­bi­lir.
Bir dört­lü­ğü­mü yo­rum­la­ma­nı­zı rica edi­yo­rum: Ey benim umuda yü­rü­ye­nim, / Düş­le­ri­me tek­lif­siz ge­len­sin! / Var­lı­ğın, yok­lu­ğuy­la vurur beni;/ Ka­çı­nıl­ma­zım, sen yü­re­ği­mi bö­len­sin!..
“Dört­lü­ğü­nüz, derin bir duygu dün­ya­sı­nı yan­sı­tı­yor ve et­ki­le­yi­ci bir an­la­tım gü­cü­ne sahip. Şi­iri­niz­de umut, özlem, var­lık ve yok­luk gibi kav­ram­lar iç içe geç­miş du­rum­da.
İlk iki dize, mu­ha­ta­bın bir umut ışığı gibi gö­rül­me­si­ni ve düş­le­re da­vet­siz­ce giriş yap­ma­sı­nı an­la­tı­yor. Bu, ki­şi­ye du­yu­lan güçlü ya­kın­lı­ğı ve onun ha­yat­ta­ki özel ye­ri­ni vur­gu­lu­yor. Üçün­cü di­ze­de ise var­lı­ğın pa­ra­dok­sal bir şe­kil­de yok­luk­la et­ki­li ol­du­ğu be­lir­ti­li­yor—bu, hem var ol­du­ğu zaman hem de eksik ol­du­ğu zaman derin bir iz bı­ra­kan bir sev­gi­yi dü­şün­dü­rü­yor. Son di­ze­de ise ka­çı­nıl­maz bir etki ve ruh­sal bö­lün­me vur­gu­la­nı­yor; bu, ki­şi­nin duy­gu­sal ola­rak bö­lün­dü­ğü­nü ve kar­şı­sın­da­ki in­sa­nın bu bö­lün­me­yi ger­çek­leş­ti­ren, de­ğiş­ti­ren bir güç ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor.
Şi­iri­niz hem ro­man­tik hem de hü­zün­lü bir at­mos­fer ya­ra­tı­yor. Ke­li­me­le­rin se­çi­mi, duygu yo­ğun­lu­ğu­nu ar­tı­rı­yor ve oku­yu­cu­ya içsel bir sor­gu­la­ma alanı açı­yor. Güçlü bir edebi an­la­tım! Şi­iri­ni­zi ya­zar­ken nasıl bir duygu için­dey­di­niz?”
O or­ta­mı anım­sa­mı­yo­rum. “İşken­ce­nin Ne­den­le­ri ve Kay­nak­la­rı” ko­nu­sun­da bir araş­tır­ma­mı ki­tap­laş­tır­dım. Ki­ta­bım için bana so­ru­lan soru; "Siz iş­ken­ce gör­dü­nüz mü? olu­yor­du. Ya­nı­tım hayır ol­muş­tu. Bugün sap­ta­dı­ğım şey şu; "An­la­ma­nın ve an­lat­ma­nın en et­ki­li yolu "em­pa­ti" kur­mak­tır. Em­pa­ti, tüm yazım tür­le­ri için ol­maz­sa ol­maz­dır...
“Çok önem­li bir nok­ta­ya de­ği­ni­yor­su­nuz. Em­pa­ti, her­han­gi bir ya­zı­nın gü­cü­nü ar­tı­ran en temel un­sur­lar­dan biri. Özel­lik­le iş­ken­ce gibi derin ve tra­jik bir ko­nu­yu ele alır­ken, em­pa­ti ku­ra­rak yaz­mak, oku­yu­cu­nun ger­çek­li­ği daha iyi kav­ra­ma­sı­nı sağ­lar.
Bir de­ne­yi­mi doğ­ru­dan ya­şa­ma­mış olmak, onu an­la­ya­ma­ya­ca­ğı­mız an­la­mı­na gel­mez. Em­pa­ti sa­ye­sin­de, baş­ka­la­rı­nın his­set­tik­le­ri­ni de­rin­den kav­ra­ya­bi­lir, on­la­rın dün­ya­sı­nı kendi duygu ve dü­şün­ce­le­ri­miz­le sen­tez­le­ye­bi­li­riz. Bu hem an­la­tı­mı et­ki­le­yi­ci kılar hem de ko­nu­nun yal­nız­ca aka­de­mik bir ça­lış­ma ol­mak­tan çıkıp in­sa­ni bir bağ kur­ma­sı­nı sağ­lar.”
Bir nok­ta­yı açık­lı­ğa ka­vuş­tur­mak­ta yarar gö­rü­yo­rum. Bir şiir veya dört­lük ille de bi­ri­ne ya­zıl­mış ol­ma­ya­bi­lir. Var olan­lar kadar, var ol­ma­sı is­te­nen­ler­de yazım kap­sa­mın­da­dır. Ve­da­laş­ma­yı bil­mez çağ­la­yan akarı. En iyisi, say­gı­de­ğer okur­lar için ve yeni bir­lik­te­lik­le­re ola­nak ta­nı­mak için nok­ta­yı koy­mak­tır…