(Didimliler ve Akbüklüler, çevrelerini kirletecek bir şirketin girişimine karşı “kutsal” bir direniş gerçekleştirdiler.)

Hasan İzzettin Dinamo’nun Yurdumuzun emperyalistler tarafından işgal edilmesini ve Kurtuluş Savaşı ve sonrasını romanlaştırarak anlattığı 9 ciltlik “Kutsal İsyan” ve “Kutsal Barış” kitabını bir direniş duygusuyla okumuştum. H.İ.Dinamo’nun, bu direnişi ve sonrasında Atatürk Devrimleriyle gelen kurtuluşumuzu “Kutsal” olarak adlandırması çok önemli çok yoğun bir duygunun eseriydi.

***

İnsan, yaşadığı yere sahip çıktığı kadar oralıdır. Yaşadığı yerin havasını, suyunu, toprağını, ormanını kirletenlere karşı direnişi de bir “kutsallık” olarak en büyük bir duygudur… Bu duygu, emek ve eylemle birleşerek; haklı bir duruşu, inançlı bir direnişe dönüşebilmektedir…

Bu benzetmemi yadırgayabilirsiniz. Eğer yaşadığınız yerin havasını, suyunu, toprağını kirletenlere karşı bir sorgulamanın, karşı duruşun ve direnişin içinde olmazsanız, üzerinde yaşadığımız vatanımızın da kirlenişine seyirci kalmış olursunuz. Gelecek kuşaklara da kirlenmiş sağlıksız bir vatan toprağı bırakmış olursunuz…

***

Didim- Akbük, doğal yapısıyla, temiz havasıyla insanları kendilerine çeken turizm alanlarıdır. Bu alanlarda çok sayıda turizm tesisleri, ülkemizden ve Dünyanın çoğu ülkesinden gelen turistleri beklemektedir. Akbük, kızıl çam ağaçlarıyla, zeytinlikleriyle, yaban hayatıyla, kuşların göç ve geçiş güzergâhları üzerinde olmasıyla, tarihsel-kültürel kalıntılarıyla çok önemli yerdir.

Akbük, 1991 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile turizm bölgesi ilan edilmiş bir beldedir. Doğal bitki örtüsüyle, temiz havasıyla, koyları ile özellikle yaşlılar, emekliler, astım hastaları için şifa dağıtan bir çekim merkezidir. Açılmak istenen mermer ve taş ocağının yaratacağı, hava, toz ve gürültü kirliliği sonucunda halk sağlığı olumsuz etkilenecek, beş yıldızlı otellerin bulunduğu bu bölgede turizm bitme noktasına gelebilecektir.

Akbük’te neler mi oluyor.

Didim’e bağlı Akbük Mahallesinin bir kahvesinde bir madencilik firması tarafından Ormanlık, zeytinlik alanlarda planlanan mermer ocağı açma kırma, eleme projesi için yapılan halkı bilgilendirme ÇED toplantısı, Didim ve Akbük halkının çevresini koruma refleksiyle yoğun bir tepki göstermeleri üzerine; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Aydın İl Müdürlüğü temsilcileri, şirket yetkilileri, bilgilendirme yapmadan, toplantının gerçekleştirilemediğine dair tutanak tutmadan

Toplantı yeri olan kahveyi terk etmişlerdir...

***

Didim Derneği, Akbük Kültür ve Çevre Derneği (AKÇED), Atatürkçü Düşünce Derneği Akbük Şubesi (ADD), Akbük Cemevi, Akbük Saplı Ada Siteler Birliği, Akbük Siteler Birliği, Kumkent Siteler Birliği, Akbük Sevgisi Grubu Akbük Gönüllüler Platformu; Bunun üzerine Akbük’e Mermer Ocağı açılmasına karşı olduklarını, ÇED toplantısı için gelenlerin, bilgilendirme yapmadan toplantı yerinden ayrıldıklarını ve ÇED bilgilendirmesinin yapılmadığını tutanak altına alarak imzaladılar…

***

Didimlilerin- Akbüklülerin yaşadığı yerin çevresini, doğasını, kirletmeye yönelik projelere karşı tepkileri görülmeye değerdi. O bölge de yaşayan halka rağmen doğayı kirletmeye, doğadaki tüm canlılarla zarar vermeye hiçbir gücün hakkı yoktur…

5Decf818 9F42 495F 99Ca 49E71E7Ef534 1715345093

Didim- Akbük Halkı, attıkları sloganlarla, taşıdıkları dövizlerle yaşam alanlarına mermer ocaklarının açılmasını istemediklerini dile getirdiler. Bu yönde binlerce kişi imzalarıyla ormanlarına zeytinliklerine, doğal yaban yaşam alanlarına, mermer ocakları açılmaması yönünde destek verdiler. Halkın taşıdığı dövizlerin bazıları şöyleydi.

* Akbük’e Mermer ocağı istemiyoruz.

* Mermer değil, Temiz su, Temiz hava, Temiz toprak yaşatır.

* Doğayı kirletenlere izin yok.

* Ormanıma dokunma.

*Doğanın dostu çok, mermere geçit yok.

* Sahip ol çevreye,umut ol geleceğe

*Rant için Akbük’ü bitirme

* Ağaca, yaban hayatına dokunma

* Akbük oksijen deposudur.

* Havama, suyuma, toprağıma dokunma

* Turizm cenneti Didim’e dokunma

* Doğama dokunma

*Kanser olmak istemiyoruz

*Nefes almak istiyoruz.

***

Spinoza, Deus Sive Natura( Tanrı doğadır) der.

İnsanoğlu da doğanın bir parçasıdır. İnsan doğanın kendisidir.

Bu yönüyle Didimliler, Akbüklüler doğasını, dolayısıyla kendilerini korumak için Akbük’te kutsal bir direniş gerçekleştirdiler.

Didimliler ve Akbüklüler; bu konuda çok dirençli olduklarını gösterdiler. Doğa katliamına geçit yok dediler.

***

Başta Didim Derneği, Akbük Kültür ve Çevre Derneği (AKÇED), Atatürkçü Düşünce Derneği Akbük Şubesi (ADD), Akbük Cemevi, Akbük Saplı Ada Siteler Birliği, Akbük Siteler Birliği, Kumkent Siteler Birliği, Akbük Sevgisi Grubu Akbük Gönüllüler Platformuna çevremizi koruma yönündeki duyarlılıklarına ve çalışmalarına bir Didimli olarak teşekkür ediyorum.