Acı­lar için­de­yiz…

Büyük bir dep­rem, 11 ili­mi­zi ve kom­şu­muz Su­ri­ye’yi de vurdu…

Acı­la­rı­mı­zı ancak maddi ve ma­ne­vi bir da­ya­nış­may­la bi­raz­cık ha­fif­le­te­bi­li­riz…

Bu acı­la­ra, hiç­bir şey ol­ma­mış­ça­sı­na ka­yıt­sız ka­lan­la­ra, acı­la­rı si­ya­set­le­ri­ne alet eden­le­re, dep­rem­ler­den rant dev­şir­me pe­şi­ne dü­şen­le­re, en yük­sek ma­kam­dan kirli, kinli ve ay­rış­tı­rı­cı dil kul­la­nan­la­ra, çözüm üre­te­cek­le­ri­ne sen-ben kav­ga­sı­na dü­şen­le­re, em­pa­ti­den uzak olan­la­ra, bi­lim­sel­lik ye­ri­ne şar­la­tan­lı­ğa yö­ne­len­le­re, başka gö­rüş­le­re ta­ham­mül­süz­lük gös­te­re­rek; nef­ret di­li­ni kul­la­nan­la­ra kız­gın­lı­ğı­mız ve de söy­le­yecek çok sö­zü­müz var…

Em­pa­ti­den, de­mok­ra­si­den, ku­cak­la­yı­cı­lık­tan uzak nef­ret ve ay­rış­tı­rı­cı bir dil kul­lan­mak; bu ül­ke­mi­zin yö­ne­ti­ci­le­ri­ne hiç ya­kış­mı­yor…

Ben ola­bil­mek için önce sen ol­ma­lı­yım. Dep­re­min ya­rat­tı­ğı acı­la­ra ka­yıt­sız ka­lan­lar insan de­ğil­dir zaten…

***

Ön­gö­rü­süz, plan­sız, prog­ram­sız, bi­li­mi dış­la­ya­rak ha­re­ket eder­se­niz ve ül­ke­yi böyle yö­net­me­ye devam eder­se­niz, ül­ke­miz her zaman teh­li­ke­le­re açık ola­cak ve bu acı­la­rın daha faz­la­sı­nı ya­şı­yor ola­ca­ğız... Kader, kader planı demek kendi suç­lu­lu­ğu­nu­zu tan­rı­ya yük­le­ye­rek top­lu­mu kan­dır­mak­tan başka bir şey de­ğil­dir. Bu aynı za­man­da suç­lu­lu­ğun dışa vu­ru­mu­dur da...

***

Tüm Dünya’da dep­rem­ler olu­yor.

Ül­ke­miz­de bir dep­rem ku­şa­ğın­da; ta­rih­sel sü­reç­ler için­de büyük dep­rem­ler ya­şa­dık.

1939 yı­lın­da da Er­zin­can’da 7.9 şid­de­tin­de bir dep­re­mi ya­şa­mış­tık…

Dep­rem­le ya­şa­ma­sı­nı, dep­re­me karşı ted­bir­li ol­ma­yı, bi­lim­sel an­lam­da sağ­lam ko­nut­lar ya­pa­rak dep­rem­den ko­run­ma­yı öğ­re­ne­me­dik. Dep­rem öl­dür­mez, çürük ko­nut­lar öl­dü­rür sözü sa­de­ce söz ola­rak kaldı ül­ke­miz­de…

Mev­cut AKP İkti­da­rı 21 yıl­dır ik­ti­dar­da… 1999 yı­lın­da ya­şa­dı­ğı­mız Göl­cük dep­re­min­den sonra ik­ti­dar olan AKP, ya­şa­nı­lan o büyük dep­rem­den sonra; ge­le­ce­ğe yö­ne­lik 21 yıl­dır ne gibi ça­lış­ma­lar yaptı?

Kah­ra­man Maraş ve Hatay’da bir dep­rem bek­len­di­ği bilim adam­la­rı­mız ta­ra­fın­dan hep ses­len­di­ril­di ve rapor edil­di. Ko­nut­la­rı güç­len­dir­mek, çürük bi­na­la­rı yık­mak için hiç­bir gi­ri­şim ya­pıl­ma­dı­ğı gibi; bu böl­ge­de imar af­fıy­la çok sa­yı­da sı­kın­tı­lı bina yas­sal­la­şa­rak dep­rem­de çok sa­yı­da va­tan­da­şı­mı­za mezar oldu.

***

Bu böl­ge­de olası bir dep­re­me karşı hazır olun­ma­dı­ğı, çok geç mü­da­ha­le edil­di­ği ve bir or­ga­ni­ze bo­zuk­lu­ğu ol­du­ğu da gö­rül­dü… Geç mü­da­ha­le daha çok va­tan­da­şı­mı­zın ha­ya­tı­nı kay­bet­me­si­ne neden oldu… İçiş­le­ri Ba­ka­nı biz İstan­bul’a ha­zır­lık­lıy­dık, bu böl­ge­den dep­rem bek­le­mi­yor­duk diyor. Madem İstan­bul’a ha­zır­lık­lıy­dı­nız bu ha­zır­lı­ğı Dep­rem böl­ge­si­ne aci­len kay­dı­ra­bil­mek çok mu zordu…

As­ke­ri­mi­zin dep­rem böl­ge­si­ne geç in­ti­ka­li­ni so­kak­ta­ki va­tan­da­şı­mız sor­gu­lar­ken; yet­ki­li­ler niçin bunu fark et­me­di­ler- ede­me­di­ler… Sorun tek karar ve­ri­ci­nin geç karar ver­me­sin­den mi kay­nak­la­nı­yor­du? Ku­rum­lar emir al­ma­dan ini­si­ya­tif ala­ma­ma­yı mı öğ­ren­miş­ler­di…

***

21 yıl ik­ti­dar olmak; bir ül­ke­nin ta­ri­hin­de önem­li bir zaman di­li­mi­dir…

Cum­hu­ri­yet’imi­zin ku­ru­cu­cu Mus­ta­fa Kemal Ata­türk’ün; ik­ti­dar sü­re­si sa­de­ce 15 yıl­dır…

Tüm olum­suz­luk­la­ra rağ­men Ata­türk; çok yönlü ola­rak bu 15 yıla ül­ke­miz adına çok büyük ba­şa­rı­lar sığ­dır­mış­tır…

Algı ope­ras­yon­la­rıy­la hal­kı­mı­zı kan­dır­mak­ta çok ma­hir­ler… Sık sık bu­gün­le yüz yıl ön­ce­yi kar­şı­laş­tı­ra­rak ken­di­le­ri­ni ba­şa­rı­lı gös­ter­me­ye ça­lı­şır­lar… Sor­gu­la­yan bir top­lum ol­ma­dı­ğı­mız­dan bu tür al­dat­ma­ca­la­ra –al­gı­la­ra hep ina­nı­rız… Gü­nü­mü­zün ge­li­şen bilim ve tek­no­lo­ji­le­riy­le üre­ti­len araç­lar sa­ye­sin­de bir işi, bir ya­tı­rı­mı, sağ­lam bi­na­la­rı yap­mak çok çok kolay…Çoğu dep­rem ül­ke­le­ri çağ­daş tek­no­lo­ji­ler­le yap­tık­la­rı sağ­lam bi­na­lar­la dep­rem­ler­den ko­ru­nu­yor­lar zaten – Ja­pon­ya ör­ne­ğin­de ol­du­ğu gibi-…

***

Kur­duk­la­rı algı mer­kez­le­rin­de üret­tik­le­ri al­gı­lar­la halkı kan­dır­ma­ya, yön­len­dir­me­ye yö­ne­lik prog­ram­la­rı­nı kur­duk­la­rı, des­tek­le­dik­le­ri medya ka­nal­la­rıy­la top­lu­ma da­ya­tan bir ik­ti­dar­la karşı kar­şı­ya­yız… Ül­ke­miz­de her şeyin gül­lük gü­lis­tan­lık ol­du­ğu, Av­ru­pa’nın aç­lık­tan kı­rıl­dı­ğı, mar­ket­le­ri­nin boş ol­du­ğu ve Tüm Dünya’nın bizi kıs­kan­dı­ğı gibi söy­lem­ler hep bu ka­nal­lar ta­ra­fın­dan top­lu­ma de­vam­lı em­po­ze edil­mek­te­dir… Ger­çek­le­ri haber yapan, bu yönde prog­ram­lar yapan 4-5 te­le­viz­yon ka­nal­la­rı da İkti­dar kont­rol­lü RTÜK’ün ce­za­la­rı­na, ekran ka­rart­ma­la­rı­na maruz ka­lı­yor­lar… En son RTÜK ka­ra­rıy­la TELE1’ HALK TV’ VE FOX TV’ye para ve ekran ka­rart­ma ce­za­sı ve­ril­di… Bu ayıp­lı, san­sür­lü du­ru­mu ve havuz med­ya­yı biz de not edi­yo­ruz…

***

Dep­re­min ba­şın­dan beri krizi yö­net­me ba­şa­rı­sı gös­te­re­me­dik­le­ri­ni ve bun­dan do­la­yı çok sa­yı­da in­sa­nı­mı­zı kay­bet­ti­ği­miz ger­çe­ği or­ta­da…

Ay­rı­ca üni­ver­si­te­le­ri ka­pat­ma ko­lay­lı­ğı­na gi­de­rek, genç­le­ri­mi­zin ve ül­ke­mi­zin ge­le­ce­ği­ni büyük sı­kın­tı­ya sok­muş­lar­dır.

Hal­kı­mı­zın çok büyük bö­lü­mü eko­no­mik sı­kın­tı­lar­la aç­lık­la baş başa bı­ra­kıl­mış du­rum­da

Dep­rem son­ra­sı tek­rar ya­pı­lan­ma için acele eden ik­ti­da­rın bu ace­le­ci tavrı geç­miş­te­ki kar­ne­si­nin bo­zuk­lu­ğun­dan do­la­yı güven ver­mi­yor… Dep­rem ya­pı­lan­ma­sı, de­nen­miş, ba­şa­rı­sız olmuş bu an­la­yı­şa ve­ri­le­mez…

***

Acı­mız büyük

Kay­gı­la­rı­mız da büyük…

Hak, hukuk, ada­let, de­mok­ra­si, öz­gür­lük kav­ram­la­rı yer­ler­de sü­rü­nü­yor.

Mev­cut ik­ti­dar, top­lu­mu­mu­zu 21 yılda derin bir mut­suz­lu­ğa sü­rük­le­di…

Artık top­lu­mu yor­muş, ken­di­si de yo­rul­muş ik­ti­da­ra yol gö­zük­mek­te­dir.

Yeni bir he­ye­ca­na, de­ği­şi­me, çağa yö­nel­me­ye, ba­tıl­dan kur­tul­ma­ya acil ih­ti­ya­cı­mız var­dır.

Se­çim­ler er­te­le­ne­mez. Se­çim­ler za­ma­nın­da ya­pıl­ma­lı­dır.

Er­do­ğan Şahin