Kılıçdaroğlu-Akşener-Davutoğlu yemekte bir araya gelmişler.  Babacan da görüşmelere katılacakmış.  Öte yandan 6 partinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışması tamamlanmış, genel başkanlara sunulacak.
Ferahlatıcı gelişmeler, bunlar.
Zira vatandaşın kafası hala bulanık; siyaset zemininin kayganlığı devam ediyor.  İbreler bir inişte bir çıkışta.  İkna olmamışlar mevcut.
Bir sohbetteyiz.  Dinsel tarafı yaşamında belirleyici olan-ne alaka- AKP’nin iyi şeyler de yaptığından söz etmeye başladı.  Sonra-yine ne hikmetse- Melih Gökçek’in ANKAPARK’ını bir tv kanalında işler biçimde gördüğünü, yeni yönetim tarafından niçin çürümeye terk edildiğine bir anlam veremediğini belirtti.  Memleketin hali ve AKP’nin pür-melali bu kadar açık seçik ortadayken kendince meselelere kafa yoran bir yurttaşın byöle konuşmasına ne demeli!
Muhalefet iktidarı çantada keklik görüyor, “geliyor gelmekte olan”ı iyimserlikle bekliyor.  Bu vaziyet bir kısım duyarlı yurttaşı tedirgin ediyor.  Zira kazın ayağı öyle değil, her an tedirginliği artıracak gelişmeler olabilir,oluyor da.  Eşkiyanın ne zaman ortaya çıkacağı belli olmaz!
Ülke hiçbir iktldar tarafından bu derece savrulmadı.  Ele geçirilen gücü siyasi iktidarın kolay kolay bırakacağı düşünülmesin.  Elden geldiğince seçim vakti uzatılacak, bu süre içinde akla hayale gelmeyecek düzenler kurulacak.
“Dış güçler”in tavrına da güven olmaz.
AKP karşısında en geniş birlikteliğin sağlanması için muhalefetin elini çabuk tutması gerek.  Bunu son gelişmelerde muhalefetin de kavradığı gözleniyor.  “Birlik”in tepede sağlanması yetmiyor, tabanda da bütünleşmenin olabilir en üst seviyeye çıkarılması başarının teminatı olacaktır.  Bu bağlamda il ve ilçe örgütlerinin önünde ivedi çalışmalar durmaktadır.  Unutulmamalıdır ki, tabandaki birleşme eğiliminin harekete geçmesi, tepedekilere muazzam kolaylık sağlayacaktır.
Türkiye’min bekası tehlike altındadır.  Ekonomik çöküntü bunun yadsınamaz delilidir.  Bir an önce siyasi değişim yaşanmalı.  Yaşanmalı ki, alttan alta içimizi kemiren tedirginlik son bulsun.