Yalnızlık bir yanıyla seçeneksizlik, öteki yanıyla da özgürlüktür. Hal böyle iken, bizlerin yalnızlaşması daha çok ekonomik sorunlardan kaynaklanıyor. Kendine yetebilmek, yalnızlaşırken özgürleşmektir. Ama bizim yalnızlaşmamız yetmezliklerden kaynaklanıyor:
Tutunabileceklerimizle birlikteyiz;
Ve sonsuz bir düşüş halindeyiz!
Fiyatlar ateş pahası, işsizlik can yakıyor;
Duyarsızlar dünyayı başımıza yıkıyor!

“Adım adım üzerine yürünmüş ve sonunda köşeye sıkıştırılmış gibiyiz. Herkes kendini ayrı, karanlık, başka bir sokakta yalnız sanıyor, oysa değil. Hepimizin hayatı yan yana, aynı duvarın önünde soyuluyor. Hırsız gözümüzün içine baka baka o kadar çok bağırıp tehdit ediyor ki, başkasının çığlığını duyacak halimiz kalmıyor. Çok iyi biliyor ki seni beni soydukça, bizi kendi canımızın derdine düşürdükçe, aynı duvarın önünde, yan yana zorbalık görenler, birbirimizi fark edemeyeceğiz. Ta ki biri can havliyle, hırsızın boğazına sarılıp direnç göstermeye başlayıncaya kadar… Halimizin kısacık hikâyesi budur bana kalırsa. (Gözde Bedeloğlu)”
Aracılar aradan çıkarsa, yaşam yaşanır olacak. Sözgelimi, elektrik konusunda aracılar aradan çıkarsa; elektrik fiyatları üçte bire inecek. Yani, 300 lira ödeyen vatandaş 100 lira ödeyecek: 
“SOL Parti tarafından hazırlanan broşürde “Özelleştirmelerle, kamu-özel işbirliği adı altındaki uygulamalarla müteahhitlere rant aktarılırken; karayolları ve köprüler müteahhitler için para basan darphaneye dönüştürüldü. Özelleştirilen enerji üretiminin maliyeti katlanan faturalarla halka ödettirildi. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana oluşturulmuş tüm kamu varlıkları yerli ve yabancı sermayeye satıldı, fabrikalar kapatıldı. Tarım arazilerinden ormanlara, meralara, suya kadar tüm ortak varlıklarımız özelleştirilerek gıda krizinin taşları döşendi. Bu düzende bu krizden çıkış yok! Tek adam rejimi tüm güç ve yetkisini bu çarpık sömürü ve soygun düzenini sürdürmek için seferber ediyor” denildi.”(BİRGÜN,8 ŞUBAT 2022)
Çıkarlarıyla bir daha vurdular gülümsemeleri,
Yüreklerimiz, açılmadan solan güller mezarlığı!
Acıttı canımızı boynu bükük karanfiller…
Yaşamı yaşanılmaz kılar hukuksuz kazanımlar!

Aslında gerçek görüldü. Petrolü de doğalgazı da tedarik eden doyumsuz AKP’li yandaşların zenginleşmesine fırsat tanınıyor. Oysa akaryakıt, elektrik ve doğalgaza yapılan fahiş zamlar, özellikle gıda maddelerini de sebze ve meyve fiyatlarını da olabildiğince arttırıyor! Dar gelirlilerin hali kalmadı ve yaşama sevincini kaybettiler.
***
“Türkiye’de 66 milyon kişi açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor. Düşünün, İran bahane edilerek ülkedeki tüm sanayi sitelerine 3’er gün boyunca elektrik ve doğalgaz verilmedi ve üretim durdu. En önemli kentlerden biri olan Isparta’da 4 gün elektrik kesik kaldı. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın sayesinde tekrar mum ve gaz lambası devrini yaşamaya başladık!
Kısaca AKP/MHP artık bu ülkeyi yönetemiyor. İktidar çökmüştür ve koltuğun kurtarılması mümkün değildir. İnsanlar artık elektrik ve gaz faturalarına tepki gösteriyor. Yani sinmiyor, iktidar baskısından korkmuyor, kararlı bir şekilde sokaklarda hakkını arıyor!” (FİKRİ SAĞLAR.)
Akarlar normal yatağına döndüğünde, toplum kaldığı yerden yoluna devam eder:
-Kardeş insanlar,
-Arkadaş hayvanlar,
-Dost bitkilerle kucağındayız doğanın. Biz, hepimiz; yaşamın ortaklarıyız!
Onlar kendi çıkarlarını düşünür elbette.
Siz, sizin gibilerle birlikte düşüneceksiniz.
Fazlaca uzaklara gitmeniz gerekmez ki;
Çaresiz değilsiniz, çünkü çare sizsiniz!