(Türkiye Felsefe Kurumu tarafından getirilen ve UNESCO tarafından kabul edilen öneriye göre Her yıl Kasım ayının üçüncü Perşembe günü, Dünya Felsefe Günü olarak kutlanıyor… Felsefe tarihçileri Felsefenin doğum yeri olarak; Didim İlçemizin sınırları içindeki Thales’in kurduğu Milet Okulunu kabul ederler. Gönül isterdi ki; "Felsefe Günü" ilçemizde büyük etkinliklerle kutlansın!...)

***

Nedir sorusu bir tanımlamayı gerektirir.

Felsefe, bir tanıma sığar mı? Ya da tanımlanabilir mi?

Felsefe için tanım yapmak o kadar kolay ve doğru da olmasa gerek...

Felsefeyi tanımlamaya çalışanlar da kendi dünya görüşleri, siyasi anlayışları, yaşadığı dönemin ve bir takım anlayışların etkisinde kalarak bunu yapmaya çalışırlar ki bu da göreceli bir tanımlama olur herhalde… Bu yüzden tanımlamalar da birbirinden çok farklıdır zaten…

Tüm bunlara rağmen filozoflar, bilim adamları, felsefeciler felsefenin kendisi hakkında tanıma benzer bir şeyleri hep söyleye gelmişlerdir.

Felsefeyle uğraşabilmek, felsefeci olabilmek, felsefe yapabilmek için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey en başta merak ve hayret etme duygumuzun yanında şüphe etmek ve sorgulamaktır.

Bir düşünce etkinliği olarak felsefe; Antikçağda Filozof sözcüğü philos (sevgi) ile sophia (bilgelik) sözcüklerinin birleşmesiyle ”bilgelik sevgisi” anlamı taşıyan bir sözcük olarak da kaşımıza çıkıyor ama bu sefer de “bilgelik” nedir diye de yeni bir sorgulama yapmamız gerekiyor… A. Gramsci’ye(1891–1937) göre herkes bir tür filozoftur- felsefecidir-

Felsefe; varlık, bilgi, siyaset, adalet, dil, estetik, sanat, tarih, eğitim, zihin

etik ve daha birçok alanı konu eder ve tüm bunları araç olarak da kullanarak sorgular…

Felsefe çoğu kez sosyal yaşamda farklı anlamlarda da kullanılabiliyor ve bireyselleştiriliyor da.., Herkes felsefeyi kendine göre de yorumluyor, “benim felsefeme göre diyerek, bir ölçüde yaşam anlayışıyla felsefeyi özdeşleştiriyor… Sistematik bir düşünme olarak da tanımlanabilen felsefe kafa karıştırmanın da bir adı olabiliyor. Bu arada kafa karışıklığının sorgulamaya giden yol için en iyi bir araç olabileceğini de belirtelim…

Felsefe için kim, ne demiş birkaç örnek verelim…

**”Sorgulanmayan hayat, yaşanmaya değmez” diyen Sokrates’e göre felsefe; neleri bilmediğimizi bilmektir.

**Yönetimlerde güç ile aklın uyumlu olması gerekliliği ile “ ya filozoflar kral ya da krallar filozof olmalı ”diyen Platon ise felsefeyi doğruyu bulma yolunda düşünsel bir çalışma olarak görür…

**Bitkilerde ve hayvanlarda da ruh bulunduğunu düşünen Aristoteles felsefeyi; ilkeler ya da ilk nedenler bilimi” olarak görür...

**Biz varken ölüm yok. Ölüm varken bir yokuz diyen Epikuros’a göre felsefe; mutlu bir yaşam sağlamak için, tutarlı eylemsel bir sistemdir ve insanı cehalet ve batıl inançlardan kurtardığı için önemlidir…

** Seneca’ya göre (M.Ö 4-MS 65) Felsefe; iyi öğütler vermenin bir yoludur.

**Tanrının varlığının yalnız akılla kanıtlanabileceğine ve ruhun ölümsüz olmadığına inanan İbn-i Rüşd’ün görüşlerine(1126-1198) karşı çıkan Gazzali’ye göre felsefe; insanlar için kötü şeydir.

** Felsefede Ockham’ın usturası bilinen “ daha azıyla yapılabilecek şeyi daha çoğuyla yapmak boşunadır” sözünün sahibi Occam’lı William (1290-1349) Mantığın, metafizk ve teolojiye kurban edilmesine karşı durarak mantığın bilimde kullanılmasını destekleyerek bir ölçüde Ortaçağ felsefe sisteminin çöküşünü hazırlamıştır.

**Hıristiyanlığı Tanrı devleti adıyla siyasallaştıran Ortaçağ’ın din adamları hükümranlığının yolunu açan Augustinus’a göre; Felsefe tanrıyı bilmektir ve gerçek felsefeyle, gerçek din özdeştir.

** Türk- İslam Düşünürü Farabi(870–950): Felsefeyi “Var olmaları bakımından varlıkların bilinmesidir.”şeklinde tanımlar.

**İbn-i Sina’ya (980- 1037) göre felsefe”Bir insanın nesnelerin hakikatlerini kavrayabileceği kadar kavramasıdır.

** Pascal’a (1632- 1662)göre; felsefe felsefeyle alay etmektir.

** Aydınlanma dönemi Alman felsefeci I. Kant(1724–1804); “Felsefe kendisini akla dayanan nedenlerle meşru kılmak veya haklı çıkarmak iddiasındaki bir zihinsel etkinlik biçimidir.”

**Albert Einstein; “Tanrıya inanıyor musunuz?” sorusuna her zaman , “Ben Spinoza'nın Tanrısına inanıyorum.” cevabını vermiştir. Spinoza’ya göre ise Felsefe, genelleştirilmiş bir matematiktir.

**İlk İslâm filozofu olarak kabul edilen Kindi'ye göre: “Felsefe, insanın kendini tanımasıdır.”

**Ahmet İnam’a göre: Felsefe elbette 'ideolojisiz bir şey' değildir; ama o 'ideolojilere bakabilme İdeolojisi’dir.

** Felsefeci Nermi Uygur’a göre Felsefe yaşamın kendisidir.

** Avşar Timuçin ise felsefeyi evrensel çerçevede düşünmek olarak görür.

** Karl Jasper’e göre (1883- 1969) “Felsefe yapmak, sürekli yolda olmaktır.”

**Hilmi Ziya Ülken’in felsefe tanımı:(1901- 1974) ”varlık hakkındaki düşünce ve bu düşünce üzerinde düşüncedir”

*** Karl Marx (1818- 1883) “Filozofların şimdiye kadar dünyayı anlamaya ve yorumlamaya çalıştıklarını oysa önemli olan dünyayı anlamaktan ziyade değiştirmektir.

*** B. Russel’e göre: “ Felsefe, bilim ile teoloji arasında kalan ve iki taraftan da saldırıya uğrayan bir “Hiç kimsenin Ülkesi”dir.”

...

DEVAM EDECEK