Varsıllık… Bu kelimeyi duyduğumuzda ne geliyor aklımıza? Banka hesapları, tapu kayıtları, hisse senetleri… Modern toplumun varsıllık tanımı, sayılarla konuşur. Ne kadar metrekare? Kaç dönüm arazi? Kaç sıfır? Ama Ortakya’da varsıllık, sayılamayan şeylerde gizlidir.

Ortakya’da en varsıl kişi kimdir biliyor musunuz?
Kuşların konduğu bir ağacın altına gölgelik bırakan, sabah çiğ tanelerinin toprağa huzurla düşmesine izin veren, güneşi hiç bencilce kapatmayan kişidir. Çünkü orada varsıllık, biriktirilenle değil; bırakılanla ölçülür.

Varsıl olan, tüketen değil; dönüştürendir. Kirliliği toprağa değil, bilgiye dönüştürendir. Susuzluğu kaynaklara, yalnızlığı göçmen kuşlara açan kişidir. Ortakya’da varsıllık, ilişkilerin derinliği ile ölçülür, eşyanın çokluğu ile değil.

Didim’de kıyı şeritleri giderek daha pahalı duruma geliyor. Fiyatlar yükseldikçe kıyılar sessizleşiyor. Çünkü varsıllık adı altında bir tecrit kuruluyor. Oysa Ortakya’da varsıllık; erişebilmekte, paylaşabilmekte, birbirine karışabilmektedir.

Düşünün bir kez!  Aynı ağacın gölgesinde bir işçi, bir çocuk, bir köpek ve bir yaşlı kadın oturabiliyorsa; işte orası Ortakya’dır. Bu durumda o ağacın sahibi yoktur. Sahipsiz olduğu için herkesindir.

Bu yazıyı yazarken düşünüyorum da kendini çağdaş, uygar olarak tanımlayan  insan acaba neyi yitirdi? 

Belki de en çok toprağa eğilme biçimini... Eğilip toprağa selam veren ve değer veren değil, üzerine dikey yükselen dolayısıyla yüksek yapılaşmayla toprağı  parayla değerlendiren insan olduk. Ama yüksek binalar, içi boş yaşamlar doğurdu.

Oysa Ortakya’da varsıllık, yukarı çıkmak değil; derine inmekle ilgilidir. Ne kadar derin bağ kurabiliyorsun? Ne kadar derin dinleyebiliyorsun? Ne kadar derin düşünebiliyorsun doğayı, kendini, başkasını?

Sonuç mu?

Ortakya’da banka yok, ama emanet duygusu var. Yatırım yok, ama ilişki var. Tapu yok, ama tanıklık var. En önemlisi de sahip olmadan var olmanın mümkün olduğunu gösteren sessiz bir felsefe var. 

Kim bilir;  belki de yeni bir çağ, varsıllığın tanımını yeniden yazmakla başlayacaktır.