Özet
Türk Dünyası 2040 Vizyonu, Türk Devletleri Teşkilatı’nın geleceğe dönük yol haritası niteliğinde olup, siyasi, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda ortak kalkınma hedeflerini tanımlamaktadır. Bu vizyon, tarihsel Türk birliği düşüncesinin çağdaş bir yansıması olarak, hem Türk dünyasının köklü ortak kimliğini hem de küresel sistemde yükselen bölgesel aktör olma potansiyelini ortaya koymaktadır. Makalede, Türk birliği fikrinin tarihsel kökenleri, 2040 vizyonunun temel hedefleri ve kültürel-stratejik boyutları incelenmiştir.
Giriş
Türk dünyası, Asya’nın bozkırlarından Anadolu’ya, Kafkasya’dan Orta Avrupa’ya uzanan geniş bir coğrafyada binlerce yıllık tarihsel ve kültürel bağlara sahip bir medeniyet havzasıdır. Bu coğrafyada yaşayan halklar; dil, din, tarih ve kültür birliği temelinde asırlardır etkileşim içinde olmuştur.
Türk birliği düşüncesi, 19. yüzyıldan itibaren Ziya Gökalp, Yusuf Akçura ve İsmail Gaspıralı gibi fikir öncüleri tarafından sistematik bir şekilde dile getirilmiş; “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarı bu idealin özlü ifadesi haline gelmiştir.
Soğuk Savaş sonrası dönemde bağımsız Türk cumhuriyetlerinin ortaya çıkışı, bu düşüncenin kurumsal bir zemine taşınmasına olanak tanımıştır. Bu sürecin en önemli kilometre taşı ise Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) 2021 yılında resmen teşekkül etmesi ve ardından kabul edilen “Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi” olmuştur.
Tarihsel Arka Plan: Dilde, Fikirde, İşte Birliğin Evrimi
Türk birliği fikri tarihsel olarak Kağanlıklar dönemine, özellikle de Göktürkler ve Uygurlar zamanına kadar uzanır. Orhun Yazıtları’nda Bilge Kağan’ın “Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım” sözleri; millet bilinci, siyasi irade ve ortak hedef fikrinin erken örneklerini göstermektedir.
Selçuklular ve Osmanlılar döneminde bu birlik siyasal bir çatı altında geniş alanlara yayılmış, 20. yüzyılda ise kültürel ve fikrî bir birliğe dönüşmüştür.
İsmail Gaspıralı’nın öncülüğünde yayılan fikir hareketleri, Türk dünyasının modernleşme sürecini başlatmış; eğitim, basın ve kültür alanında “ortak Türk kimliği” bilincini yeniden canlandırmıştır. Bu düşünsel miras, 2040 Vizyonu’nun temellerini oluşturan kültürel bağların tarihsel kökenini temsil eder.
Türk Devletleri Teşkilatı ve 2040 Vizyonu
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), 2009 Nahçıvan Anlaşması ile temelleri atılan Türk Konseyi’nin kurumsal dönüşümüdür. 2021’de İstanbul Zirvesi’nde imzalanan 2040 Vizyon Belgesi, üye ülkelerin uzun vadeli ortak kalkınma hedeflerini ortaya koymuştur.
Belge; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkiye’nin yanı sıra gözlemci üyeler Türkmenistan ve Macaristan’ı da kapsayan geniş bir iş birliği ağını hedefler.
Vizyonun Ana Unsurları:
* Kültürel Entegrasyon: Ortak alfabe, tarih ve eğitim programlarıyla kültürel yakınlaşmanın sağlanması.
* Ekonomik İş Birliği: Türk Yatırım Fonu ve Orta Koridor Projesi gibi girişimlerle ekonomik bütünleşmenin güçlendirilmesi.
* Ulaştırma ve Enerji Güvenliği: Hazar geçişli Orta Koridor’un jeostratejik öneminin artırılması.
* Dijital ve Gençlik Politikaları: Ortak dijital pazar, gençlik değişim programları ve bilim-teknoloji ortaklıklarının geliştirilmesi.
* Uluslararası Görünürlük: Türk dünyasının küresel arenada ortak diplomatik duruş sergilemesi.
Kültürel Boyut: Kimlik, Dil ve Ortak Hafıza
Türk Dünyası 2040 Vizyonu’nun en güçlü unsurlarından biri kültürel temeldir. Ortak Türk alfabesi çalışmaları, tarih kitaplarının uyumlaştırılması, ortak medya ve akademik iş birlikleri bu kültürel bağları güçlendirmeyi amaçlar.
Bu süreçte Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı, TÜRKSOY gibi kurumlar önemli roller üstlenmektedir.
Ayrıca Türk dünyasının ortak değerleri olan Nevruz, Dede Korkut mirası, destanlar ve halk müziği gibi kültürel ögeler, genç nesiller arasında kimlik bilincinin pekiştirilmesinde stratejik öneme sahiptir.
Stratejik Boyut: Jeopolitik Gerçeklik ve Ortak Güç Vizyonu
Türk dünyası coğrafyası, Avrasya enerji koridorları, Doğu-Batı ticaret hatları ve güvenlik dinamikleri açısından küresel sistemin merkezinde yer alır.
2040 vizyonu, bu stratejik konumu etkin kullanarak Türk Devletleri’ni bölgesel istikrar, enerji güvenliği ve dijital dönüşüm alanlarında ortak hareket etmeye yönlendirmektedir.
Bu kapsamda TDT, sadece kültürel değil; aynı zamanda jeoekonomik ve jeopolitik bir birlik olarak da yükselmektedir.
Sonuç
Türk Dünyası 2040 Vizyonu, geçmişin tarihsel birikimini geleceğe taşıyan kapsamlı bir stratejik manifestodur.
Bu vizyon, ortak kültürel kimliği koruyarak Türk dünyasının ekonomik, diplomatik ve teknolojik kapasitesini küresel ölçekte bir sinerjiye dönüştürmeyi hedeflemektedir.
Ziya Gökalp’in hayal ettiği “Türk milleti birliği” fikri, artık yalnızca bir ideal değil, kurumsal bir gerçeklik haline gelmektedir.
2040 Vizyonu, Türk milletlerinin “aynı kökten gelen dallar” olduğunu hatırlatarak geleceğin ortak medeniyet ufkuna yön vermektedir.
Kaynakça
* Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi, İstanbul, 2021.
* Gaspıralı, İsmail. Tercüman Gazetesi Yazıları, 1895.
* Gökalp, Ziya. Türkçülüğün Esasları, İstanbul, 1923.
* T.C. Dışişleri Bakanlığı, Türk Dünyası ile İlişkiler Raporu, 2023.
* Türk Akademisi, Türk Dünyası Ortak Tarihi Projesi, Astana, 2022.
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene! Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla