Sanıldığı kadar kolay değil insanlık.
Ben darda bir can gördüğümde;
Ağlamaklı haller çöreklenir üstüme...
Yüreğim kanar gözyaşlarımla birlikte!
Yoksulluk birinci dereceden ülkenin kalkınmışlığı ve gelişmişliği ile ilişkilidir. Bu olguda ülkenin konum ve koşulları öncelikli belirleyenlerdendir. İkinci sırada kaynakların yönetimi ve adil paylaşım var. Yolsuzluk, insanın var olduğu her ortamda rastlanacak bir durumdur. Ancak laik, demokratik ve hukukun üstünlüğünü benimseyen bir toplumda yolsuzluk asgariye indirilebilir. Yasaklara gelince, onu önceleyen adımlarda yoksulluk ve yolsuzluğu görmek olasıdır. Halka ait olan kaynaklar; yasa, kurum ve kurallara aykırı bir biçimde paylaşılır ise veya paylaşmamak temelli uygulamalar yapılırsa sorun ortaya çıkar. Ortaya çıkacak olan sorun halk muhalefetidir. Halkın haklı muhalefetini görünmez kılmak ancak yasaklarla sağlanabilir. Haksızlık ve hukuksuzlukların tercihi olan yasaklar her koşulda demokrasiden uzaklaşmaya neden olur.
Normal bir yapıda bozunum başladığı zaman, bütünün her parçası faklı biçimde etkilenir. Bozunum kaygan bir zemin yaratır. Bu zeminle teması olan her parça kendi konum ve koşullarının belirleyeceği biçimde farklılaşır. Bu farklılaşma genellikle normalden uzaklaşma biçimindedir. Parçalardaki negatif değişim, objenin bütününü etkilemeye başlar. Obje aynı gibi gözükmesine karşın; öz ve işlevsel olarak değişmeye başlamıştır. Bu değişiklikler objenin niteliklerine yansır(!) Yetmezlik, yetersizlik, yıkıcılık ve yok edicilik(!) Böyle bir yıkıcı süreç çoğunluğun zararına gelişirken; küçük bir azınlığın yararına sonuçlanır! Bu nedenle tanımlar dinamik olmalı ve objenin süreç içindeki değişimini yansıtmalıdır. Değişime ilişkin savları yapay zekadan alalım:
“Yozlaşma, Yasaklarla El Ele Gider
Yasakların varlığı çoğunlukla meşruiyeti sorgulanan uygulamaları gizleme çabasıdır.
- Yasak, hem bilgiye hem hakka ulaşımı engelleyerek soruyu susturur.
- Bu susturma, yozlaşmaya alan açar; çünkü hesap verilebilirlik ortadan kalkar.
- Ardından yalanlar devreye girer: hem halkı avutmak hem durumu normalleştirmek için.
🌱 Niteliklerin Göçü ve Değersizlik Tuzağı
(……………)
- Nitelik, sadece bireyin değil toplumun ortak sermayesidir.
- Yoksulluk ve yolsuzluk, bu sermayeyi değersizleştirir; çünkü liyakat değil sadakat tercih edilir.
- Böylece niteliksiz olanlar yalnızca içerde değil, dışardan gelen fırsatlara da kapı aralar: "Yabancı" yararlanır, çünkü içeridekiler dışlanmıştır.
Felsefi Boyut: Hakikatin Ekolojisi
Yalan, yalnızca bilginin değil; varoluşun düzenini bozar.
Çünkü hakikati yadsımak, şeylerin özüne karşı bir haksızlıktır.
Bu manifesto şunu savunur:
“Ahlak, sadece insanların birbirine borcu değil; varoluşun bütününe duyulan saygıdır.”
Yoksulluk, yalnızca ekonomik değil; anlamın da yoksullaşmasıdır.
Ve nitelik sizliğe değer vermek, varlığın hakikatine karşı işlenmiş bir etik ihlaldir.”
Ölümüne bir duyarsızlık abanır yaşamaya,
Çölleşir, ölü denizin yasını tutan doğa.
Akmayan gözyaşlarıyla söner kuru dereler…
Ölülere ıslık çalar kuru dallardan savrulan rüzgâr!