Atçalı Kel Mehmet Efe 1780 yılında Nazilli’nin Arpaz Köyünde doğmuş, 1830 yılında Aydın’ın Çeştepe Köyünde dört saatlik bir savaş sonunda öldürülmüştür. Atçalı 50 yıllık ömründe Osmanlı Yönetiminin uyguladığı baskılar, haksızlıklar, zülüm ve adaletsizlikleri dile getirmiş, öldükten sonra Osmanlı Yönetimi baskıları ve zulmü ortadan kaldırmağa başlamıştır. 
    Kel Mehmet’in babası Hasan Arpaz beylerinin yanında ırgat olarak çalışmakta iken kendisi gibi ırgat olan bir kadınla evlenmiş, işte bu kadından 1780 yılında Mehmet dünyaya gelmiştir. Genç yaşında yetim kalan Mehmet annesi ile birlikte Arpaz ve Atçalı beylerin yanında karın tokluğuna çalışmağa başlamıştır. Arpaz Beylerinin yanında karın tokluğuna çalışırken Arpaz Beyi Osman Bey, Kahyası, yanaşmaları ve diğer ırgatlar tarafından sürekli dayak yemiş, eziyetlere maruz kalmış, herkes tarafından hakir görülmüştür. Annesinin de çalışmaz hale gelmesinden sonra Arpaz’dan ayrılarak Atça’daki tanıdıklarının yanlarına gelmiştir. Burada Atçalıların merhametiyle barınırlar, Kel Mehmet kır bekçisi olarak çalışmaya başlar ve kendine güveni artar. Atça’nın önemli zenginlerinden olan Şerif Hacı Hüseyinoğlu’nun güzel kızına aşık olur. Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra sevdasını annesine açar. Kızı istetmeye gönderir. Annesi konağa gider konuyu kızın annesine açar, burada büyük hakaretler görür, yaka paça annesini konaktan dışarı atarlar. Bunun üzerine Kel Mehmet’in zenginlere karşı kini biraz daha artar. Bir gün yolda giderken Konağın kahyası ve yanaşmasıyla karşılaşır. Kahya ve yanaşmanın saldırması üzerine ikisini de yaralar. Kel Mehmet bu olaydan sonra yanına Karabaş adlı köpeğini de alarak dağa çıkar.
    Atçalı Kel Mehmet’in kişiliği, yoksul ırgatlık ve köylülük ortamından sosyal isyankar ve erdemli bir başkaldıran durumuna dönüşmeye başlar. Ondaki bu değişimden korkan zenginler o devrin en ünlü efelerinden olan Uzun Efe ile Kara Efe’yi peş peşe Kel Mehmet’in üzerine salarlar. Ancak Kel Mehmet her ikisini de öldürür. Kel Mehmet çok kalabalık bir maiyeti olan Arpazlı Osman Bey’in çiftliğini basarak 20.000 altın alır. Haksız yere kan dökmeyen zenginlerden aldığı paraları fakirlere ve kendisine her zaman destek olan Yörüklere dağıtarak saygınlığını ve şöhretini daha da arttırır. Atçalı Kel Mehmet Batı Anadolu Bölgesindeki halk tarafından daima bir kurtarıcı olarak görülmüştür. Kel Mehmet’in yanında yönetimden memnun olmayan köylülerle birlikte, yüksek derecede devlet görevlisi iken merkezileştirme politikaları sonucunda saygınlığını yitiren ayan ve müftülerle müderrislerin de olduğu görülmektedir. Yani bir Aydın ayaklanması meydana geliyor buna bazı tarihçiler “Aydın İhtilali” adını veriyorlar.
    Kel Mehmet daha önce gelmiş geçmiş eşkiyalar gibi hareket etmemiş, zenginlerden alarak fakirlere vermiştir. Yönetimi tamamen ele geçiren Kel Mehmet savaş vergilerinden bunalan Aydınlılara bu vergiyi kaldırdığını ilan etmiştir. Daha sonra mültezimlerin, voyvodaların ve zabitlerin halktan keyfi olarak topladıkları vergileri kaldırmıştır. Ayrıca hükümetten serbest ticaret ve tarımın korunmasını, kanunların değiştirilmesini, daha eşit kanunlar yapılmasını, askerliğin yeni esaslara bağlanmasını istemiştir. Kel Mehmet’in öne sürdüğü bu fikirleri Aydınlıların yanı sıra Kütahya, Manisa ve Denizli’nin bazı kazaları sevinçle karşılamışlar ve desteklemişlerdir. Kel Mehmet’i kendilerine efendi yapmışlardır. Hüküm sürdüğü bölgelerde adil bir idari teşkilat kurdu bazı tarihçiler kendi adına VALİ-İ VİLAYET , HADEME-İ DEVLET , ATÇALI KEL MEHMET diye mühür kazıttığını iddia etmektedirler.
    Kel Mehmet'ten önce gelen şakiler, astılar, kestiler, soydular, halkın kızlarını, oğullarını dağlara kaçırdılar, kanunları çiğnediler düzenleri bozdular. Halbuki Kel Mehmet, onların aksine zulmü ve adaletsizliği ortadan kaldırmak, yeni bir düzen kurmak için çalıştı. O bu idealleri uğruna fermanlı oldu ve baş verdi... Fakat onun ileri sürdüğü fikirler, İkinci Mahmut'un yaptığı yenilikler hareketinde, Tanzimat’ın ve Birinci Meşrutiyetin ilanında önemli rol oynadığı kesindir.    
    Atça'lı Kel Mehmet için efsaneler anlatılmış, türküler yakılmıştır. Bir efsanede Atçalı Kel Mehmet bir gün dağda yalaksız bir çeşme görmüş hemen bir yalak yapılmasını istemiş. Kızanları hemen ağaçtan bir yalak yapıp çeşmenin önüne koymuşlar. Kel Mehmet Efe üzerine şunları yazdırmış: BAŞINI KAŞIMAYA ELİ DEĞMEZDİ KEL'İN , SU ELİN ÇEŞME ELİN , TEKNE ATÇALI KEL'İN.
    Osmanlı askerleri ve sağdan soldan toplanan kuvvetlerle Kel Mehmet Tepecik Köyü yakınlarında karşılaşırlar. Aralarından meydana gelen ve dört saat kadar süren çok kanlı bir çarpışma sonucu , Kel Mehmet ile birlikte yakın arkadaşları Turnalı Ali ve Palabıyıkoğlu öldürülür. Kel Mehmet’in ve yakın arkadaşlarının başları kesilerek  İstanbul’a gönderilir. Padişah İkinci Mahmut’un emriyle kesik başlar İstanbul halkına teşhir edilir. Atçalı Kel Mehmet ayaklanması , kesinlikle Aydın halkının hükümete kafa tutması gibi gösterilmeye çalışılan basit bir eşkiyalık değil; türlü açılardan ele alındığı zaman, halk topluluklarını ilgilendiren, o dönemde yaşanmış önemli problemleri ortaya çıkaran, yolsuzluklara, kötü idareye karşı tepki, sosyal, idari ve mali düzenimizin değişmesi için hükümeti ikaz mahiyetinde birinci derecede rol oynamış bir faktör olarak değerlendirilmelidir. Bizzat hareketleri ve fikirleriyle bunu iddia ve ispat eden Kel Mehmet, halkın sevgi ve saygısını da bu suretle kazanmıştır. Nitekim ikinci Mahmut ve sonrasında gelenlerin, Aydın İhtilalinin bastırılmasından sonra  bu olaydan çıkardıkları dersle, başta zulmü azaltmak, keyfi idareyi yok etmek, herkesin servetine göre vergi vermesini sağlamak gibi idari ve mali anlamda gerçekleştirdikleri reformlarla, Kel Mehmet’in ve Aydınlıların ileri sürerek savundukları fikirleri aynen kabul ettiklerini görmekteyiz. 

------------------------------Şiir Köşesi----------------------

ATÇALI KEL MEHMET’TİR 

Hasan ile Hacer’in kalbine sonsuz dolan
Mehmet adlı bu bebek Allah’tan bir nimettir
Bin sekiz yüz iki de Arpaz’da doğmuş olan
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir. 

Ali ile Çopur’dur çocukluk arkadaşı
Sürüyle gezer her gün bölgede dağı taşı
Biresseli Bir Hoca ilmiyle yaptı aşı
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir. 

Fakir fukaranındır ocakları hep sönen
Ölünce Baba Hasan tekrar Atça’ya dönen
Önceleri küçük tay, sonraları at binen
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.             

Kır bekçisi olarak Atça’da hayat süren
O’dur Emir Fatma’yı çeşme başında gören
Gördüğü anda hemen kalbine giriveren
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir. 

Hüseyinoğlu Şerif vermeyince kızını
Kel Mehmet yaraladı kahya ile kızanı
Köpeği çete ile tutan olmaz hızını
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir. 

Fatma’yı vermek ister yabancı bir herife
Anasını işkence ederken Uzun Efe
Tek kurşunla varmıştı Atçalı kel hedefe
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir. 

Efe olmuştur Mehmet, Çopur ve Ali ile
Kuyucak’ı alınca dolandı dilden dile
Nazilli’yi de aldı kurşun atmadan bile
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Padişah Hazretleri çokça vergi salınca
Yörük ve Türkmenler de hep sahipsiz kalınca
Arpaz, Bozdoğan derken Aydın’ı da alınca
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Dağlardan inen sular neşeyle çağlayınca
Çevre il, ilçeleri kendine bağlayınca
Tüm Ege İllerinde adalet sağlayınca
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Yardım için elini herkese uzatınca
Devletin hademesi mührünü kazıtınca
Avrupa Kıtası’nda ününe ün katınca
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Voyvoda ve ayanlar doğru yoldan sapınca
Keloğlan devlet kurdu ama kendi çapınca
Emir Fatma’sı ile normal düğün yapınca
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

İnim inim inleyen halkta yara derince
Zenginlerden alarak fakirlere verince
Kel Mehmet Efe ile halk murada erince
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Kel Mehmet’in isteği adilce paylaşımdır
“Bireysel, özel değil halk için savaşımdır
Padişaha gidecek belki benim başımdır”
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Kazandıysam diyor halk olmasın asla elin
Git de yazıyı oku Atça’daki heykelin
“Su elin, çeşme elin; tekne Atçalı Kel’in”
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Bin sekiz yüz otuzun on haziran gününde
Vurulmuştu Kel Mehmet Aydın güney yönünde
Üç Efe’nin kellesi Padişah’ın önünde
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.

Tanımıştılar O’nu giydiği hırkasından
Kullandığı silahın belki de markasından
Ne türküler yakıldı Efe’nin arkasından
Gönüllerde taht kuran Atçalı Kel Mehmet’tir.
           Şükrü ÖKSÜZ