Bundan önce yazdığım 3 köşe yazısı hakkında yazdığım günden beri bazı gelişen ve konuşulan olaylar var. 
 

    1 - “Bu günkü yazım 7 yıldan beri Didim’de bitmeyen problem ikiz kuleler”

    İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU muhtarlarımıza diyor ki, “Mahkeme kararı var yıkamıyoruz. Ya arkadaş sen yık mahkeme kararı arkadan gelsin” der demez Belediye Başkanımız ATABAY, kendini muhtar sandı koştura koştura iki kuleler dediğimiz yeri yıkmaya başladı.
    İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU, “Mahkeme kararı var yıkamıyoruz. Ya arkadaş sen yık mahkeme kararı arkadan gelsin” sözünü muhtarlara söyledi, Belediye başkanlarına söylediğini, Atabay’ın anlaması pek uzun sürmedi.
    Bu yerin yıkım ihalesinin, Başkanlığını yaptığı Didim Belediyesi’nce aylar önce yapıldığını ve İhaleyi alan firmanın 12. ayın sonuna kadar yıkım için günü olduğunu unutmuş olacak ki. İhaleyi alan firmanın ikazı sonrası yıkım devam ederken, yıkımı durdurmak zorunda kaldı.” diye devam eden bir yazı.
    Didim Belediye Başkan Sayın Ahmet Deniz ATABAY, bir ay önce İkiz kuleleri yıkmaya kalmıştı ve sonucunda eline yüzüne bulaştırdığı bir ay oldu. Şimdi de yapılan ihaleyi iptal edip, yeni bir ihale daha yapmayı planlıyormuş diyorlar. 
Pek mümkün değil ama bu bir temenni. Bu işi de eline yüzüne bulaştırmamasını dilerim.


    2 - Akbük Gönüllüleri mahallelerinin sorunlarına çare arıyorlar.
     Akbük Gönüllüleri başta su ve kanalizasyon sorununa çare bulabilmek için, Didim’deki siyasi partileri ve Didim Belediye Başkanını ziyaret etmişler ve sonrasında da Akbük Gönüllüler Platformu olarak, görüştüğü siyasi partileri, belediye başkanını ve Akbük’den meclis üyesi seçilen, Sevinç Karataş, Zeynel Şenel, Celalettin Erol ve Ersan Kara’yı bizzat arayarak Akbük’de çarşamba günü yapacakları toplantıya davet etmişler ama sadece AKP temsilcileri katılmışlardı. 
    Akbük Gönüllüleri geçtiğimiz Çarşamba günü toplantılarının 10.sunu yaptılar. Hala Didim Belediyesi ve Akbük’ü temsil ettikleri iddia edilen Meclis üyeleri Sevinç Karataş, Zeynel Şenel, Celalettin Erol ve Ersan Kara’dan bir haber yok. 
     Akbük Gönülleri Platformunun toplantısını yöneten Gündüz Murgul, “Didim belediye ile ilişkilerimiz kopuk. Didim Belediyesi’nin kapıları bize kapalı. Neden bilmiyorum. Bize karşı bir vaziyet almış durumdalar.” diyor. 
     Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı Didim’de en yüksek oy oranı alınan bir kesime karşı bu kadar nasıl duyarsız olunur hayret.
     CHP’li Belediye Başkanımız ve CHP İlçe Başkanımız dikkate alır mı bilinmez ama.  Bir vatandaş “Bunların oy aldığı halkını memnun etmeye ihtiyaçları yok. Bunlar partinin önde gelenlerini memnun et yeter politikası uyguluyorlar” diyor. 
    Bildiğiniz gibi, AK Parti oy almadığı yere hizmet götürmemeye çalışıyor, bu bir yere kadar anlayışla karşılayabilirsiniz. 
     CHP için oy deposu olan bir yere, CHP’li Belediye başkanı ve İlçe Başkanı ve o bölgenin belediye meclis üyesiyiz diyen Sevinç Karataş, Zeynel Şenel, Celalettin Erol ve Ersan Kara niye ilgilenmez Akbük halkıyla anlamış değilim.
      Oy aldığı seçmenine sorumluluk hissetmeyen bu kibirli ve egosu yüksek kişilere seçim gelir hesabını sorulur.


3 - Kasım ayının sonunda “Zeytinyağının, yağını çıkaranlar!” başlığı ile yazdığım yazıda. 
       “Akyeniköy’den zeytincilikle geçinen bir çiftçimizin tarafıma gönderdiği bir tutanakla ilgili bu günkü yazım.
Ülkemizde olduğu gibi Didim’in köylerinde de çiftçilerimizin ekonomileri kötü. Didim’in köylerinde çoğunlukla zeytincilik yapılıyor, zeytincilik ile geçiniyorlar, başkada bir gelirleri yok. Didim’in çevresi zeytin ağaçları ile dolu olduğundan dolayısı ile Didim Ziraat Odası’nın üyelerinin çoğu zeytinci.
      Zeytincilerimizin hakkını koruması gereken Ziraat Odası başkanı bakın ne yapmış. 
     Söke ve Didim’de bulunan fabrika sahipleri veya yetkililerinden 17 kişi toplanıp, tek fiyat uygulamak için protokol imzalamışlar. 
      %7 ile %10 arası sıkılan zeytinler için, bu 17 kişi aralarında karar vererek %12 olarak belirlemişler. Tek fiyat uygulaması ile tekel oluşturarak zeytin üreticisin elinde yağ sıkma karşılığında %5 oranında fazla yağ elde etmeye çalışmışlar. “ diye devam ediyor.
     Didim Ziraat Odası Başkanı Hilmi Yıldırım bu yazıya sesiz kaldı. 
     Susmak kabullenmek demektir. 
     Ziraat Odası başkanının üyelerinin zararına olan bir tutanağa imza atarak, ziraatçının, köylünün zararına iş yaparsan cevap verecek bir söz bulamamasını normal karşılamak gerekir. 
     Bu güne kadar, gereksiz konuşup saçmalayacağına, susma hakkını kullanması, bence Hilmi Bey’in yaptığı en doğru iştir.


Hafta sonunuzun iyi geçmesi dileği ile.