Do­ğar­sın,

Çı­kı­şın ga­ran­ti­li bi­le­tin­le

Vey­sel’in “İki Ka­pı­lı Han’ına”

*

Ve de…

Ki­mi­ne göre beyaz bir kâğıt gi­bi­sin doğ­du­ğun­da

Ki­mi­ne göre de ilk ders­le­ri­ni aldın Ana­rah­min­de

*

Bes­le­nir­sin…

An­ne­nin ak sü­tüy­le,

Ken­di­ne ge­lir­ce­si­ne,

Bir hazza ula­şır­ca­sı­na

Ve an­ne­ni bir ilah gibi gö­rür­ce­si­ne…

*

Bü­yür­sün…

Hay­ret ve merak duy­gu­la­rıy­la

Sün­dü­re­rek du­dak­la­rı­nı çev­re­ye

Radar gibi açıl­mış göz­le­rin­le

Ne varsa yük­ler­sin bel­le­ği­ne

*

Eği­ti­lir­sin!...

Annen, baban, öğ­ret­men­le­rin ve çev­ren­le

Şekil ve­rir­ler sana kut­sal bir görev aş­kıy­la

Seni adam ede­cek­ler ya kendi akıl­la­rın­ca

Ve eği­tim der­ler tüm bun­la­rın adına

Sen de, sen ol­mak­tan çı­kar­sın böy­le­ce…

*

Bo­ca­lar­sın,

Yu­var­la­nıp du­rur­ken, çe­liş­ki­ler yu­ma­ğın­da

Ben kimim de­me­ye baş­lar­sın öy­le­si­ne

De­be­le­nir­sin top­lum denen mez­be­le­de

Ve de­rin­den his­se­der­sin yal­nız­lı­ğı­nı için­de…

*

Uyar­sın…

Haydi, artık yaşın geldi “evlen” di­yen­le­re

Dü­şer­sin so­nun­da “el ne der ha­pis­ha­ne­si­ne”

Ka­tı­lır­sın, elle gelen düğün ve bay­ram­la­ra

Ve artık do­la­nıp du­rur­sun kısır dön­gü­ler­de…

“Uya­roğ­lu” olur adın top­lu­mun gö­zün­de

*

Pay­la­şır­sın…

Bir miras gibi, dün­den öğ­ren­dik­le­ri­ni ya­rı­na

Sana öğ­re­ti­len­le­ri de sen öğ­re­tir­sin ço­cuk­la­rı­na

Ço­cuk­la­rın da sen­den al­dık­la­rı­nı ak­ta­rır­lar to­run­la­rı­na

Ve sürer gider bu kısır döngü bu­gün­den ya­rı­na…

*

Ve ölür­sün…

Ölü­mün ölüm ol­du­ğu­nu bi­le­me­den

Çık­tı­ğın söy­le­nir, Vey­sel’in iki kaplı ha­nın­dan

Oku­nur adın, bir var­mış bir yok­muş ma­sa­lın­dan…

Ve ha­be­rin olmaz, ar­kan­da is mi iz mi bı­rak­tı­ğın­dan…

Masal biter…Bir var­mış bir yok­muş gi­bi­sin­den !?...

Er­do­ğan Şahin