Arapça’dan Türkçe’mize giren cesaretin kelime anlamı :  “Yiğitlik, cesurluk, atılganlık, ataklık, güç veya tehlikeli bir işe girişmede kişinin kendinde bulduğu güven, yüreklilik, yürek, göz pekliği.” olarak geçer.
    Tarihin kaydettiği en cesur milletlerin başında Türk Milleti gelir. Orta Asya bozkırlarına sığmayan atalarımız büyük bir cesaretle dünyanın dört bir yanına dağılarak gittikleri yerlere Türk Medeniyetini götürmüşlerdir. Giriştikleri savaşlara gözü pek şekilde atılarak, akıl ve cesaretlerini kullanarak dünya gidişatına yön vermişlerdir. Kürşad’ın 40 kişiyle Çin Sarayını basması akıllara durgunluk verecek bir cesaret örneğidir. Bugün Türk Milletinin ayakta kalmasının sebeplerinden biri de bu baskının mahsulüdür.
    Mondros Mütarekesi sonucunda Osmanlı İmparatorluğu toprakları Avrupa Devletleri tarafından işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, silahları ve cephaneleri toplanmış, millet düşman işgali altında inim inim inlerken Kürşad’ın neslinden Mustafa Kemal adında yüce bir deha büyük bir cesaretle kurtuluş savaşını başlatır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkisini bu yüce dehaya bırakır. Sonraki zaferlerin müjdecisi olacak olan anahtar zafer Sakarya Meydan Muharebesi 21 gündüz 21 gece devam ederek, neferinden Başkumandanına kadar büyük bir cesaret örneği verilerek zafer kazanılır. Neticede arkasından diğer zaferler çorap söküğü gibi gelir.
    Akif Cemal : “ Cesaretin bittiği yerde esaret başlar.” demiştir. Eğer bu cesaret gösterilmemiş olsaydı belki şimdi yabancı bir devletin mandası olarak yaşayacaktık. Gösterilen cesaret sayesinde hür bağımsız devletimizi kurup kendi bayrağımız altında yaşamaya hak kazanmış olduk. İstanbul’un fethinde Ulubat’lı Hasan surlar üzerine çıkıp bayrağı oraya dikme cesaretini göstermemiş olsaydı belki de İstanbul’un fethi ileri bir tarihe ertelenmiş olacaktı. Andre Gide : “Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez.” demiştir. Kristof Columb böyle bir cesaret örneği göstererek Amerika kıtasının bulunmasına neden olmuştur. İnsanın cesur olması için fevkalade inançlı da olması gerekir. İnancı olmayanların cesareti de zayıf olur. Bu meyanda Çiçero : “ Cesaretle dolu bir insan inanç dolu bir insandır.” demiştir.
    Bugün bazı milletlerin refah seviyeleri yüksek ise bunda o milletin cesur liderlerinin aldıkları cesaretli kararların mutlaka etkisi vardır. Korkak, pısırık, çekingen, yüreksiz bir hayat süren insanlar her gün ölüp ölüp dirilirler, cesurlar başarılı olmamış olsalar bile ancak bir defa ölürler. Bizim Enver Paşamız gibi. Buna örnek olarak şu Hint Atasözü güzel bir örnektir. “ Cesurlar bir kere ölür, korkaklar bin kere.”
    Millet olarak daha nice işleri başarmak, ülkemizi kalkındırmak, hayat standartlarını yükseltmek, sanayileşmek ve her alanda gelişmemizi tamamlamak istiyorsak cesur olup cesaretli kararlar almamız gerekmektedir. 
Satırlarımıza Alparslan Türkeş’in şu güzel sözüyle son verelim.
    “ Cesaret, yüreklilik ve atılganlık olmayan hiçbir dava başarıya ulaşamaz.”