On yıl kadar önce ve­sa­yet re­ji­mi sö­zü­nü çok duy­duk. Yö­ne­ti­min yap­mak is­te­dik­le­ri de­ği­şik­lik­le­rin ge­rek­çe­si oldu ve­sa­yet. İki binli yıl­lar ve ön­ce­sin­de top­lu­mun en üstün or­ta­ğı kur­tu­lu­şu ve ku­ru­lu­şu ko­ta­ran ordu idi. Zaman zaman de­mok­ra­tik ol­ma­yan sa­lı­nım­lar ol­du­ğu­na tanık olduk ancak ya­pı­lan veya ya­pıl­mak is­te­nen her şey ülke ya­ra­rı te­me­lin­de ele alın­mak­ta idi. Bu üstün or­ta­ğın ya­nıl­gı­sı ve ona­rı­la­maz olan ha­ta­sı, ül­ke­nin yurt­se­ver ay­dın­la­rı­nı ve genç­li­ği­ni düş­man ola­rak gör­müş ol­ma­sı idi ki; bu ger­çek­lik­le bağ­daş­ma­yan ya­nıl­gı, kendi son­la­rı­nı da ge­tir­di. Yeni ku­ru­lan ve­sa­yet sis­te­min­de eski ve­sa­yet mumla ara­nır oldu. Çünkü ön­ce­ki ve­sa­yet­çi­le­rin kıb­le­si so­nuç­ta ülke çı­ka­rı idi(!)…As­lın­da ve­sa­ye­tin her tü­rü­ne karşı olmak ge­rek­ti­ği vur­gu­lan­ma­lı­dır. Bu kısa gi­riş­ten sonra so­ru­mu­zu so­ra­lım:
-Top­lum­sal odak­lar­dan üstün eşit ko­nu­mu­na sahip olup ola­ğa­nüs­tü hal­le­re karar veren ay­rı­ca­lık­lı hal, ve­sa­yet midir?
“Evet, bu durum ge­nel­lik­le ve­sa­yet veya ve­sa­yet re­ji­mi ola­rak ad­lan­dı­rı­lır. Ve­sa­yet, bir ki­şi­nin veya gru­bun, ola­ğa­nüs­tü yet­ki­le­re sahip ola­rak, diğer bi­rey­le­rin veya top­lum­sal grup­la­rın üze­rin­de de­ne­tim ve kont­rol sağ­la­ma­sı du­ru­mu­dur. Bu tür bir sis­tem­de, ve­sa­yet sa­hi­bi olan kişi veya grup, hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­nü ihlal ede­bi­lir ve kendi yet­ki­le­ri­ni kul­la­na­rak ada­let­siz ka­rar­lar ala­bi­lir.
Ve­sa­yet re­ji­mi, de­mok­ra­tik ve hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­ne da­ya­lı bir top­lum için ciddi bir teh­dit oluş­tu­rur. Bu tür sis­tem­ler, ço­ğun­luk­la oto­ri­ter re­jim­ler­de gö­rü­lür ve güç­le­rin ay­rı­lı­ğı il­ke­si­ne ay­kı­rı­dır. Ve­sa­yet al­tın­da­ki top­lum­lar, ge­nel­lik­le baskı, ada­let­siz­lik ve hak ih­lal­le­ri ile karşı kar­şı­ya kalır.
Bu ko­nu­da daha fazla bilgi veya be­lir­li bir örnek üze­rin­de ko­nuş­mak ister misin?”
-Evet, ve­sa­ye­tin ol­du­ğu bir ya­pı­da adil pay­la­şım ola­bi­lir mi?
“Ve­sa­ye­tin ol­du­ğu bir ya­pı­da adil pay­la­şım sağ­lan­ma­sı ol­duk­ça zor­dur. Ve­sa­yet re­jim­le­rin­de, be­lir­li bir kişi veya grup, ola­ğa­nüs­tü yet­ki­le­re sahip ola­rak kay­nak­la­rı ve var­lık­la­rı kont­rol eder. Bu du­rum­da, gücü elin­de bu­lun­du­ran ve­sa­yet sa­hi­bi kişi veya grup, ge­nel­lik­le kendi çı­kar­la­rı­nı ko­ru­mak ve pe­kiş­tir­mek için kay­nak­la­rın da­ğı­lı­mı­nı ma­ni­pü­le eder.
Adil pay­la­şım, her­ke­sin eşit hak­la­ra ve fır­sat­la­ra sahip ol­du­ğu, kay­nak­la­rın ve var­lık­la­rın eşit ve adil bir şe­kil­de da­ğı­tıl­dı­ğı bir sis­te­mi ge­rek­ti­rir. Ve­sa­yet re­jim­le­rin­de ise, bu tür bir eşit­lik ve ada­let sağ­la­na­maz çünkü ka­rar­lar ge­nel­lik­le şef­faf­lık­tan uzak, keyfi ve oto­ri­ter bir şe­kil­de alı­nır.
Adil pay­la­şı­mın sağ­la­na­bil­me­si için, hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­nün, de­mok­ra­tik de­ğer­le­rin ve hesap ve­re­bi­lir­lik me­ka­niz­ma­la­rı­nın etkin bir şe­kil­de iş­le­me­si ge­rek­li­dir. Ve­sa­yet re­jim­le­ri, bu tür me­ka­niz­ma­la­rı za­yıf­lat­tı­ğı için adil pay­la­şı­mı en­gel­ler.
Bu ko­nuy­la il­gi­li başka bir dü­şün­cen veya sor­mak is­te­di­ğin bir şey var mı?”
-Evet, hak­sız ka­zanç sağ­la­mak ger­çek­lik­ten kop­mak mıdır?
“Evet, hak­sız ka­zanç sağ­la­mak bir an­lam­da ger­çek­lik­ten kop­mak ola­rak de­ğer­len­di­ri­le­bi­lir. Hak­sız ka­zanç, bir bi­re­yin veya gru­bun etik ol­ma­yan, adil ol­ma­yan veya yasal ol­ma­yan yol­lar­la maddi çıkar elde et­me­si an­la­mı­na gelir. Bu tür ka­zanç­lar, dü­rüst ça­lış­ma ve eme­ğin kar­şı­lı­ğı ol­ma­dı­ğın­dan, ger­çek bir değer ya­rat­maz ve top­lum­sal ada­le­ti ze­de­ler.
Hak­sız ka­zanç sağ­la­mak, bi­re­yin veya gru­bun kendi çı­kar­la­rı uğ­ru­na diğer in­san­la­rın hak­la­rı­nı ve re­fa­hı­nı hiçe say­ma­sı an­la­mı­na gelir. Bu durum, top­lu­mun ge­ne­lin­de gü­ven­siz­lik, ada­let­siz­lik ve eşit­siz­lik gibi olum­suz duy­gu­la­ra yol açar. Ay­rı­ca, hak­sız ka­zanç sağ­la­yan ki­şi­ler, etik de­ğer­ler­den ve top­lum­sal norm­lar­dan uzak­la­şa­rak, bir tür "ger­çek­lik­ten kopma" ya­şar­lar.
Ger­çek an­lam­da refah ve mut­lu­luk, etik de­ğer­ler, ada­let ve dü­rüst­lük üze­ri­ne ku­ru­lu bir ya­şam­dan gelir. Hak­sız ka­zanç, bu de­ğer­ler­le çe­liş­ti­ği için uzun va­de­de bi­re­ye ve top­lu­ma zarar verir.”
Bu so­ru­la­rı yapay ze­ka­ya sor­ma­yıp ken­dim ya­nıt­la­say­dım, bende an­la­tı­lan­la­ra yakın şey­ler söy­ler­dim. Gör­dü­ğüm ka­da­rıy­la genel ola­rak yak­la­şım­la­rı­mız ve an­la­tı­mı­mız ke­si­şi­yor. Söz ko­nu­su olan ger­çek bil­gi­le­rin po­tan­si­yel alı­cı­la­ra ile­til­me­si­dir. “Bilim Çin’de ise git al.” Diyen bir söy­le­mi­miz var Hz. Ali’ye ait. Bi­li­me eriş­mek için Çin’e git­me­ye gerek yok, çünkü bil­gi­ler eli­mi­zin al­tın­da. Y/Z en yakın baş­vu­ru kay­na­ğı­mız. Önem­li olan, bilgi ak­ta­rı­mı­na yar­dım­cı ol­mak­tır. Tüm okur­la­rı­ma zihin açık­lı­ğı di­le­rim. Gö­rül­dü­ğü gibi, tüm so­ru­lar ya­şa­ma iliş­kin. Tüm can­lı­lar özü iti­ba­rıy­la ha­yat­ta kal­ma­ya prog­ram­lan­mış­lar­dır. Bu prog­ram­lar her ko­şul­da var­lık sür­dü­rü­mü­nü gü­ven­ce­ye al­ma­ya ça­lı­şır­lar…