Türkiye’deki ilk büyükşehir belediyeleri 3030 sayılı yasa ile 1984 yılında kuruldu. “Bu model çok sorunlu” diye 2004’te ve 2014’te hem daha sorunlu hale getirildi hem de büyükşehir sayımız 30’a çıktı. Şimdi de “bu model de çok sorunlu” denilerek Belediye Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile tüm illerin büyükşehir yapılması isteniyor ve de Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim yerlerinde, valilik görüşü alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayı ile belediye kurulabilir.” Deniliyor.
Nüfus yoğunluğu, ekonomik gelişmişlik ve yönetim ihtiyacı gibi kriterlerle Türkiye’deki ilk büyükşehir belediyeleri şehir merkezleri ve ilçelerde belediyecilik hizmetlerini daha etkili bir şekilde organize etmek amacıyla 3030 sayılı yasa ile 1984 yılında kuruldu. Bu kapsamda İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir statüsüne kavuşan ilk üç şehir oldu. Daha sonra Adana, Bursa, Gaziantep, Konya ve Kayseri gibi şehirler de büyükşehir statüsüne geçti. Türkiye 2012 itibarı ile 16 Büyükşehir, 65 İl, 892 İlçe, 1977 belde iken günümüzde büyükşehir statüsüne sahip olanlar ve normal iller olarak ayrılsa da 2025 itibarıyla 81 il ( 30 Büyükşehir, 51 İl ) 922 İlçe, 398 Belde, 18.243 Köyümüz var.
3030 sayılı yasa ile 1984 yılında kurulan büyükşehir belediyeleri için “Bu model çok sorunlu” diyen AKP 2004’te ve 2014’te hem daha sorunlu hale getirildi hem de büyükşehir sayımız 30 oldu. Şimdi de “bu model çok sorunlu” denilerek Belediye Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ ile tüm illerin büyükşehir yapılması isteniyor.
AKP ‘nin Mayıs 2025’te TBMM’ye sunduğu 35 maddelik Belediye Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde, nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerlerin belediye statüsüne kavuşmasına ilişkin maddeye göre ki o teklifin tam metninden özetle ; Madde 3: (Belediye Kanunu’na eklenen geçici madde) “Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim yerlerinde, valilik görüşü alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayı ile belediye kurulabilir. Belediye kurulacak yerleşim yerinin sınırları, ilgili kanun hükümlerine göre belirlenir.”
Yani bu madde, yeni belediye kurulması için nüfus kriterini 5.000 olarak belirliyor ve sürecin Bakanlık onayıyla yürütülmesini öngörüyor. Teklif edilen belediye reformunun kapsamı geniş ve etkileri uzun vadeli olacaktır. Yeni sistemin yasalaşması halinde yerel yönetim anlayışı köklü bir değişime gidiyor. Bu durumda 2023 Yılı TUİK resmi verileri ile kalıcı nüfusu 8.195 kişi olan Akbük yeniden Belediye olabilecek. Meclis görüşmeleri önümüzdeki haftalarda başlayacak.
Akbük Mahallesi mi Akbük Belediyesi mi?
Akbük 2 Kasım 1991 tarihinde belediye statüsü alarak Didim’e bağlı beldeye dönüştü. 12 Kasım 2012’de TBMM’de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile mahalle oldu. 2023 yılı TUİK resmi verileri ile Akbük’ün kalıcı nüfusu 8.195 kişi olarak kaydedilmiştir. Yaz aylarında bu sayı 50.000’e kadar çıkabilmektedir. Didim Belediye’sinden yeterli hizmet alamamaktan şikayet eden Akbük halkı da yeniden belediye olmak istiyor.
Belediye Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile yeni düzenlemeler kapsamında yeni sistemin yasalaşması halinde yerel yönetim anlayışı yeniden köklü bir değişime gidiyor.
Konuya dair Cumhurbaşkanı Erdoğan ise belediyelerle ilgili olarak yaptığı açıklamada “Yerel yönetimler ve belediyeler meselesinin, tüm boyutlarıyla konuşulması, tartışılması ve yeni bir düzene kavuşturulması, kaçınılmaz hale gelmiştir. Yozlaşma var, bu yalnızca bir partinin sorunu değil. Tüm belediyelerde çöküntü görüyoruz. Parti ayrımı yapmayacağız, merkezi bir sistem sorunu.” diyor. Yapma Reyis, gerçekten mi? Siz mi parti ayırımı yapmayacaksınız? Bu sahiden mümkün mü? Yani Cumhuriyet Halk Partili belediyelere uygulanan “Düşman hukuku” son mu bulacak? Böyle mi anlayalım? Dedim ben de içimden… Ayrıca kendileri şimdi “Yerel yönetimlerin yetki çatışması içinde olduğu” da söylüyor ya bu sistemi inşa eden de dönemin iktidarıdır. Yetki çatışmasını yaratan da sandıktır, halktır. Halk artık AKP’li değil CHP’li belediye başkanlarına güvenmek istemiştir.
Büyükşehir Yasası’nı çıkaran da AKP’dir. İl sınırlarını seçim alanı yapan, özel idareleri kaldıran, köyleri, beldeleri mahalle yapan da AKP’dir. 2012 yılında kabul edilen 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile Türkiye’de 1,051 belde belediyesi kapatıldı ve bu yerleşimler mahalle statüsüne geçirilmişti. Şimdi de biz bunları yeniden belediye yapalım diyen de AKP’dir.
Eğer gerçekten bir yozlaşmadan söz edilecekse, o zaman tüm belediyeler objektif standart bir denetime tabi tutulmalı, en temel mesele şeffaflık, denetim ve adalet olmalıdır fakat partiler üstü bir hukuk, tarafsız bir denetim ve her düzeyde hesap verebilir şeffaf bir yerel yönetim sistemi kurmak sizce bu iktidar yapısı ve anlayışı ile mümkün müdür?
Yeni sistemin yasalaşması halinde özellikle Didim gibi ( 2024 TÜİK verileri ile nüfus 101. 474 ) turistik bölgelerde, kıyı şeridindeki belediyelerin en ciddi kronik sorunlarından birisi olan yaz aylarında misliyle artan nüfusa rağmen, merkezi yönetimden belediyelere gelen payların sabit kalması belediyelerin hizmetlerinde aksamaya yol açtığı için, belediyenin gelir kalemlerinin çeşitlendirilmesi, mevsimlik nüfus artışına göre bütçe planlaması yapılması da Belediye Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile yeni düzenleme kapsamında gündeme gelecek konu başlıklarından birisi.
Akbük yeniden belediye olur mu bilemiyorum ama Akbük’e Akbük Belediyesi’ni ben de çok yakıştırıyorum.