Gündemde helâlleşme var…

Cenaze namazından önce, gelenekselleşen bir anlayışla imam cemaate ölen kişi için “Hakkınızı helal ediyor musunuz” diye sorar… Cemaattekiler, genellikle ölen kişiyi tanısın tanımasın öylesine helâl olsun derler… Benim şahit olduğum, sizlerin de şahit olmuş olabileceğiniz gibi hakkımı helâl etmiyorum diyenlerin de çıktığını görürüz… Bu durum, cenaze törenlerinde çok yönlü sıkıntıları da beraberinde getirir…

Cenazelerde imamların bu soruyu sormasının hiçbir haklılığı ve mantığı yoktur… Cenaze töreni bir yargılama yeri değildir öncelikle… Gerçi, ölen kişi için cemaate “iyi bir Müslüman mıydı” diye soran imamları da gördük cenaze törenlerinde…  Ölen kişinin, yaşarken yaptığı, haksızlıkların, kötülüklerin, zulümlerin aklanılacağı yer, bu törenler değildir…

Öncelikle cenaze törenlerinde gelenekselleşen bu mantıksız durumlara son verilmelidir…

***

Diğer taraftan, günlük yaşamda insanlar yaşarken; vicdanen rahatlamak için de ilişki içinde olduğu insanlardan helâllik isteyebilirler… İnsanlar çoğu kez kendilerinin haksızlık, yolsuzluk, kötülük yaptıklarının farkına-ayırdına- var(a)mayabilirler…Neyin haklılık, neyin haksızlık olduğu bile çoğu kez hep sorgulanır…

Çocuk, ticaretle uğraşan babasına; ticarette dürüstlük nedir diye sorar. Babası bir örnek vererek dürüstlüğü açıklar. Geçen gün müşterimizin biri, bin lira olan borcunun yerine yanlışlıkla ikibin lira ödedi. Ben de bu parayı ortağımla eşit olarak bölüştüm. İşte dürüstlük budur der…

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kıılıçdaroğlu’nun daha çok toplumsal iç barışı amaçlayarak; toplumun çeşitli kesimlerinden “helâllık istemesi” niyet olarak belki çok önemlidir. Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi kamuoyunda ve siyasilerce de tartışılıyor…

Helâllik istemenin işlevi nedir? Bu yöndeki bir takım soruları ardı ardına sıralayabiliriz…

* Kim kimin adına helâllik istiyor? Bu yetkiyi kendilerinde nasıl görüyorlar?

* Helalleşmek her türlü haksızlığı gideriyor mu? Yargıya gerek kalmıyor mu? Helalleşmenin bir maddi ve manevi bedeli yok mu?

* Fakir fukarayı zengine soyduran siyasiler-siyasal anlayışlar- helalleşmeyle rahatlayıp mutlu mu olacaklar?

* Helâlleşmeyi kimler ister, kimler istemez? Helalleşme; yıllardır adaletsiz uygulamalarla halkı sömürenleri, kendi ideolojilerini ve yaşam tarzlarını zorla topluma dayatmaya çalışanları, zorbaları, kan emicileri aklamak, affetmek anlamına gelmez mi?  

Kısacası “Helâlleşmenin bir maddi ve manevi bedeli olmalıdır. Kuru kuruya helalleşmenin hiçbir anlamı ve değeri yoktur…

İnsan ilkönce kendisiyle helalleşmeli herhalde… Buna günümüzde özeleştiri de diyebiliriz…

Görüldüğü gibi kullanılan kavramların çoğu kez içi boş kalıyor, öylesine kullanıla geliyor… Cenazelerde ölen kişiye hakkımızı helal ettiğimizi söylememizle helal mi oluyor…

Helalleşmek bu kadar  kolay ve basitse; bu adaletsizliğin, zorbalığın ve zulmün yolunu  açmaz mı?..