DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ PARKURU – TREKKİNG- İÇİN KORSİKA – ROCCAPİNA İLE YARIŞMAYA ADAY TARİHİ -KARİA YOLU  PARKURU-…

Aydın Valiliğimizin ve Büyükşehir Belediyemizin –Muğla Valiliğimizin ve Büyükşehir Belediyemizin öncülüğü ve desteğiyle: Uluslararası düzeyde Ekim- Kasım ayları arasında bir aylık süreyle merkezi Beşparmak Dağları – Latmos- tarihi Karia Yolu olmak üzere DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ- TREKKİNG- FESTİVALİ düzenlenmesi yönünde bir öneri:

***

Latmos Dağı,(Beşparmak Dağları) Aydın ve Muğla ilimizin sınırları içinde yer alan ve Bafa Gölünü çevreleyen Antik çağlarda da kutsal sayılan bir dağ silsilesidir… Latmos ve Bafa dendiği zaman hemen aklımıza Ülkemizde hatta Avrupa’da da tanınan EKODOSD(Eko sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği) derneğimiz aklımıza geliyor. Tarihsel dokulara, çevre olaylarına, yaban hayatına duyarlı bu derneğimiz ve bu derneğin çalışkan başkanı Bahattin Sürücü, bu anlamda çok iyi ve güzel işler yapıyorlar. Bir çevreci, doğa tutkunu, ve devamlı doğa yürüyüşlerine katılan biri olarak bu yazımın fikir yapısını- ilham kaynağını- büyük ölçüde bu derneğimizden aldım. Antik çağlarda adı Latmos olan Beşparmak dağları, coğrafi açıdan da Batı Anadolu’nun en etkileyici bir bölgesi olarak: Arkeolojik, biyoçeşitlilik, kültürel doku, yaban hayatı bakımından da çok önemli bir bölgemizdir. Her bir kayası, bir heykeltıraşın elinden çıkmış gibi çeşitli insan, hayvan figürlerine benzeyen yapılarıyla bir doğal açık hava sanat müzesi görünümündedir… Ayrıca bu bölgemiz; nesli tükenmekte alan yaban kedi türlerinden biri olan karakulak, atkuyruklu kartalın yaşam alanlarıdır... Neslinin tükendiği düşünülen Anadolu Parsı’na da en son bu bölgemizde  rastlandığını da belirtelim...

***  

Bu bölgemizde dağ köyleri de bulunmaktadır, bu köylerimizdeki insanlar, doğal yapıya ve geleneksel Yörük kültürel dokusuna uygun bir yaşam sürdürmektedirler.   Fıstık çamları, zeytincilik, hayvancılık, bal üretimi bu bölgede yaşayan köylülerin geçim kaynaklarıdır.

1994 yılında arkeolog Dr. Anneliese Peschlow tarafından keşfedilen kaya resimleri MÖ 6.-5. binyıla tarihlenmekte olup, son yıllardaki Anadolu Arkeolojisinin en önemli keşifleri arasındadır. Sayıları 170‘i aşan resim repertuarında ağırlıklı olarak yerleşik hayata geçişe bağlı olarak toplumsal değişimi yansıtan aile betimlemeleri yer almaktadır. Akdeniz havzasında ve tüm Önasya’da bu resim sanatı örnekleri eşsizdir.

***

Böylesine her yönüyle önemli bir yer olan bu bölgemiz madencilik faaliyetleri yüzünden, bu bölgenin coğrafi yapısı, doğal dokusu, tarihsel anıtları, yaban hayatı zarar görmektedir.

Uzun bir süreden beri burada Feldspat minerali çıkartılmaktadır. Bu hammaddeler ise seramik, cam ve sıhhi malzeme üretiminde kullanılmaktadır.

EKODOSD, madencilik faaliyetlerin sona erdirilmesi ve bu bölgenin milli park- doğal park- olarak ilan edilmesi için yoğun çalışmalar ve girişimler yapmaktadır. Bu konuda madencilik çalışmalarının kısıtlanması yönünde önemli başarılar da elde edilmiştir…

GERÇEKTEN ORMAN YOLU MU AÇILIYOR?

Ayrıca son günlerde Muğla Milas’a bağlı Sakarkaya bölgesinden başlayarak, Aydın Karpuzlu Tekeler’e kadar olan bölgede 30 adet (RES) rüzgâr enerji türbininden oluşacak santral için geçtiğimiz günlerde her iki köyde halkın katılımı toplantısı gerçekleştirilmişti.

Halkın katılım toplantılarında yörede arıcılık yapan vatandaşlar büyük tepki göstermesi nedeniyle, kamu kurumlarından oluşan toplantı heyeti tarafından tutanağa “Toplantıya katılım sağlayanlar tarafından projenin yapılmasının istenilmediği yönünde bir ibare konulmuştu.

Ancak tam da RES projesinin uygulanacağı bölgede yeni bir gelişme yaşandı.

Şirketin RES projesinin hazırlığının başladığı bir dönemde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından proje alanında aniden” Orman Yolu" açılması ve genişletilmesi başlatıldı.

Orman yolunun açılma zamanı, şirketin projesine denk gelmesi açısından manidar bir gelişme olarak düşünülmektedir.

 ***    

Doğa yürüyüşçüsü grupları bu bölgemizin değişik yürüyüş parkurlarında yıldan yıla artan bir ilgiyle bu bölgede doğa yürüyüşleri yapmaktadırlar. Ben de yıllardır çeşitli doğa yürüyüşü gruplarıyla bu bölgede yapılan çok sayıda doğa yürüyüşüne katıldım… Bu bölgedeki doğa yürüyüşüne yönelik ilgi ülkemizin sınırlarını da aşarak yabancıların da ilgi merkezi olmaya başlamıştır…

Her yıl Mayıs ayı içinde çeşitli doğa yürüyüşü gruplarınca bu bölgenin değişik alanlarında Yürüyüş sezonu sonrasında “Doğa yürüyüşü şenlikleri” yapılmaktadır… Pandemi öncesi geçen yıllarda 7–8 Mayıs tarihlerinde Milas Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ve Bodrum Spor Doğa Spor Kulübünün ve Didim Doğa Yürüyüşçüleri Gruplarının düzenlediği Latmos Milli Park olsun” sloganıyla çok sayıda kulübün ve doğa yürüyüşçüsü, dağcısı, doğaseverlerinin katıldığı Latmos Dağcılık ve Doğa Şenlikeri düzenlenmişti. Benim de bir doğa yürüyüşçüsü olarak katıldığım bu şenlikler;  ülkemizin tanıtımı ve turizmi içinde çok önemliydi...

Bu şenliklerin 8.  Latmos Doğa Şenliğini de; çevremizde bu yönde çok etkili olan AYYILDIZ DOĞA SPORLARI KULÜBÜ düzenledi.  İzmir, Muğla, Aydın, Manisa, Denizli, İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir, Kayseri, Balıkesir, Uşak, Antalya illerinin Doğa Yürüyüşçü ve Dağcılık kulüplerinden yaklaşık 1000 kişi bu şenliğe katıldı..

Dileğimiz bu tür etkinliklerin sistemleşerek Uluslar arası düzeye ulaşmasıdır…

Dünyamız için de bir kültürel miras olarak gelecek kuşaklara korunarak bırakılması konusunda bir duyarlılık ve farkındalık yaratma açısından da çok önemli olan doğa yürüyüşleri ve yürüyüş sezonu sonrasında yapılan Latmos Doğa Şenliklerini çok önemli buluyorum. Tüm bunların; düzenli bir şekilde bir festivale dönüştürülmesi için Aydın Valiliğimizden- Büyükşehir Belediyemizden ve Muğla Valiliğimizden ve Büyükşehir Belediyemizden bu yönde bir çalışma başlatmalarını umuyoruz ve bekliyoruz..

***

Şimdi gelelim asıl konuya: Dünyamızda turizm anlayışı değişiyor. Kimse herşey dahil otellere hapsolup obez olmak istemiyor… Son yıllarda Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de Doğa Yürüyüşlerine –trekkinglere- yönelik ilgi oldukça artmıştır. Bazı ülkeler kendi ülkelerindeki doğa yürüyüşü parkurlarını geliştirerek turizm açısından da önemli kazanımlar elde etmişlerdir. Akdeniz’de Sardunya Adasının kuzeyinde yer alan Korsika, Fransa’ya bağlı bir adadır. Ekonomisi büyük ölçüde turizme bağlı olan bu adanın tamamı milli park olarak koruma altındadır.  Bu bölge Batı Avrupalılar ve Fransızlar için doğa yürüyüşleri için çok önemli bir turizm merkezidir. Dünya’nın en iyi on yürüyüş parkuru arasında yer almaktadır. Binlerce yürüyüşçü, trekking yapmak için bu adaya gelmektedirler.

     Korsika Roccapina’nın; bizimLatmos- Beşparmak Dağları- ile büyük benzerlikleri vardır.  

Öncelikle Marmaris’ten, Latmos’a uzanan KARİA yolundan biraz bahsetmek daha yararlı olur düşüncesindeyim…

"Karia Yolu" olarak bilinen ve bu adla duyurulan 800 km’lik bu doğa yürüyüşü rotası Marmaris İçmelerden başlayıp, Bozburun yarımadası, Datça Yarımadası ve Gökova Körfezini dolaştıktan sonra Bodrum, Milas ve Bafa Gölü üzerinden Aydın’ın Karpuzlu ilçesinde son bulmaktadır.

Bu doğa yürüyüşü rotası, çok önemli kültürel, doğal ve tarihi yapıların içinden de geçmektedir.

Kaunos, Knidos, Labraunda, Herakleia Latmos, Alinda ve Stratonikeia gibi ünlü kentlerin yanı sıra az bilinen ya da sadece yürüyerek ulaşılabilen çok sayıda antik kent de bulunmakta. Rota üzerinde Prehistorik Çağların duvar resimlerinden Klasik Dönemin anıt mezarlarına, Helenistik Dönem tapınaklarından Roma Dönemi agoralarına, Bizans Dönemi manastırından köylerin diğer bölgelerde görülmeyen ev mimarisine kadar değişken yapılarını bir arada görmek mümkün.

Antik kentlerin yanı sıra çok sayıda bakir koy, endemik bitki, geleneklerin hüküm sürdüğü köyler, ilginç kültürel motiflere sahip köylüler; uçsuz bucaksız zeytinlikler, çam fıstığı ve badem ağaçları; taş döşeli yollar, deniz manzaralı patikalar Karia Yolu´nda görebileceğiniz güzellikler arasında yer alıyor.

Tüm bu özellikler ile Korsika Roccapina karşılaştırıldığı zaman çok önemli benzerliklerinin olduğu ancak Latmos- Karia’nın bulunduğu coğrafi yapının hem doğal güzellikler, hem kültürel, hem tarihsel dokuları yönünden ve iklim yönünden çok daha önde  olduğu gözlemleniyor. Latmos’un (Beşparmak Dağlarının- en önemli sorunu maden-taş- ocaklarıdır. Bu bölgenin Korsika’da olduğu gibi milli park olarak ilan edilmelidir.

      Bu bölgenin tüm yerel yönetimleri, siyasetçileri, çevreci kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, turizmcileri, doğa yürüyüşçüleri, dağcıları bu bölgenin milli park olması yönünde gayret sarf etmelidirler.

Larmos- Karia yolu neden Dünya Doğa yürüyüşçülerinin merkezi olmasın. Çağımızda insanlar artık doğaya yöneliyorlar. Böylece şehirlerin gürültülü stresli ortamlarından uzaklaşmaya çalışıyorlar. Turizmi deniz, güneş, kum olarak düşünmekten artık kurtulup, daha çok çeşitlendirmemiz gerekiyor. Doğa yürüyüşünde – trekkingde- Korsika ile yarışalım. Dünyanın doğa yürüyüşçülerini, dağcılarını bu bölgeye çekmek için bir çalışma içine girelim. Bu yönde önemli çalışmalar yapan üyeleriyle doğa yürüyüşleri, kültürel geziler düzenleyen, ve çevreye yönelik duyarlılığıyla öne çıkan EKODOSD’un çalışmalarını, öncülüğünü de takip edelim derim…

Ekim-Kasım ayları arasında; planlı programlı bir şekilde uluslar arası düzeyde Karia yolu doğa yürüyüşleri ve Latmos’un değişik bölümlerinde Doğa Şenliklerinin yapılması konusunda ilgili kurum ve toplulukların birlikte hareket ederek bu yönde bir proje hazırlayarak yaşama geçirmeleri çevremizin tanıtımı, sağlıklı yaşam ve turizm açısından da çok önemli olacaktır…

Aydın Büyükşehir Belediyemizin Söke yolunda afişlediği gibi artık yoldan çıkmanın zamanıdır…