(Kültürümüzde "zavratızort, çepelimürt ve hazretimülk avrat'ın ne anlama geldiğini merak ediyorsanız, bu yazıma eleştirel olarak göz atabilirsiniz...)

25 Kasım, kadına yönelik şiddetle mücadele günü… Bugün de, kadın dernekleri, çeşitli siyasi gruplar, görüşlerini açıklarlar ve siyaseten tepkilerini dile getirirler bu yönde mesajlar yayınlarlar… Gerçek anlamda hiç kimse kadına yönelik şiddetin temeline inmez-inemez-

Kültürel ve dinsel yapıları eleştirmez, eleştirilemezler… Bu eleştirileri yapanlar sapkınlıkla, kültürel yapılara ve dine karşı olmakla suçlanırlar. Örneğin: Turan Dursun’un başına gelenler ve yazdığı “Şeriat ve Kadın” kitabı yüzünden ülkemize gelemeyen ve gurbetellerde ölen İlhan Arsel gibi…

Kültürel yapılar dinsel yapılarla iç içe girmiş gibidir. Bu ögelerin Kadına bakış açıları da bir içiçeliği gösterir…

Bugünlerde okuduğum Ali Rıza Yalkın'ın, "Cenupta Türkmen Oymakları" adlı kitabını okurken, Kadirlili Türkmen Hasibe Teyze'nin kadınları üç kategoriye ayırması, bu kategorilerin açıklamasını yapması ve kadınlar üzerine söylediği dörtlükler dikkatimi çekti. Kültürümüz ve kadınlara bakış açısından çok önemli bulduğum bu alıntıyı sizlerle paylaşmak istedim.)

1933 yıllarında Ali Rıza Yalkın'ın derleyerek yazmış olduğu, "Cenupta Türkmen Oymakları" adlı kitap, Kültür Bakanlığı yayınları, 1977, ikinci cilt, sayfa 200)

Kadirlili Hasibe Teyze, Kitabın yazarı Ali Rıza Yalkın'a :

“Oğlum, avrat dediğin üç türlü olur”. Diyor.

1- Zavratızort Avrat

2- Çepelimürt Avrat

3- Hazretimülk Avrat

"Atalarımız: Erkek sel, avrat göl" demiş. Karılar içinde iyileri olduğu gibi kötüleri de vardır. Biz bunu kusur görmezik. Dünyada türlü türlü avrat, türlü türlü erkek olur. Bir bakın size bu üç türlü avradın ne olduğunu anlatayım da öğrenin."

Zavratızort avrat* :

"İşin nerden geldiğini nereye gittiğini, nasıl olup bittiğini bilmeyen avratlara - zavratızort avrat derler. Bu avratların hesabı kitabı belli olmaz, onların sözüyle kuyuya inilmez.

Bu karılar iş görüyorum derler, herkese öğünürler, öğünürler ama işlerinin aslı astarı olmaz. Erlerine yardım eder gibi görünürler, kârları olmaz, misafiri ağırlarım derler, misafir kovarlar.

Kötü olur avradın kötüsü kötü

Çengellerde kokutur aldığın eti

Bir elden, bir ele yayılır methi

Yandım - zavratızortun- da elinden

Kurtar Allahım bizleri kötü dilinden

"Oğlum... Allah bir eve bunun gibi avrat komasın..."

Çepelimürt avrat :

Çepelimürt avrat da akşama kadar evde iş görmez. Çadırında çene çalar, öteki beriki ile kavga eder, yalancı pehlivan gibi adam aldatır. Bu karıların evine tavuk pisliğinden giremezsin. Bak atalarımız bunlara ne demiş:

Üfürür üfürür yanmaz ocağı

Kanaralar* gibi kokar bucağı

Tavuk bokuyla dolar bucağı

Yandım, çepelimürdün elinden

Tanrım kurtar beni onun elinden

"Allah adama bu şekil kadının yüzünü göstermesin... Bunlar ev batıran, yurt göçüren karılardır."

Hazretimülk hatun:

"Bu şekil kadınlar; işini, idaresini bilen, herkesten önce kocasını seven, evin erkeğine uşağına yardım eden, misafire iyi bakan kadınlardır. Bunlar her zaman obanın şenliğidir. Bu kadınların girdiği yere saygı girer.

Dedelerimiz bunlar için şöyle demiş:

Kıyna kıyna yıkıyor yükü

Bulunmaz dünyada biricik teki

Hep böylemi Hatının kökü

Birini de bana ver Hazretimülkün..

***

1930'lu yılların öncesini anlatan bu kitap, kültürümüz hakkında önemli bilgiler vermektedir. Toplumumuz süreç içinde çok değişti. Gelişmeye açık yapıları, kaynaşan, paylaşan, bölücü olmayan yapıları onları çok değiştirmiştir. Türk kadınları da önemli bir değişimi yaşamışlardır. Yukarıdaki alıntıda hiç bir değişiklik yapmadım. 1930'larda avrat, karı demek ne kadar normal ise de bugün o kavramların yadırganması da o kadar doğaldır diye düşünüyorum.

* "zort" Adana çevresinde hakaret etmek amacıyla avurtları şişirerek yellenir gibi ses çıkarmak...

** Kanara . Mezbaha

*** Kıyna kıyna : Aheste aheste,sakin , itinalı

Kaynak. Cenupta Türkmen Oymakları , Ali Rıza Yalkın - Hazırlayan : Sabahat Emir, Kültür Bakanlığı 1977